Altını Çizdiklerimiz / Haziran 2022

Söz&Kalem Dergisi | Ömer Arslan
1932 yılı başında dünyaya gelenler, hiç ezan gibi ezan (Ezan-ı Muhammedi) duymadan 18 yaşına girdiler...
…
Biz, çoktandır, "Haram yiyen haramî olur" anlayışından kopuk yaşıyoruz. Bu yüzden ortalığı kırk haramîler götürüyor!
Tarihimizin Gizli Odaları / Yavuz Bahadıroğlu
Değerli kardeşim! Şimdi üniversitede bir talebesin, fabrikada bir işçisin. Bir işte görevlisin. Bilgi, vazife veya sosyal yerin itibariyle küçüksün. Fakat inancında ve davetinde büyüksün.
Batı ile Hesaplaşma / Ebu’l Hasan Nedvi
'Hiç kimse başkasının hata yapmasına göz yummaz.” der, Goethe. Temel yanılgı burasıdır. Ümmetin düştüğü en büyük hata, birbirlerinin ufak-tefek yanlışlarını bahane ederek, birbirlerine kılıç ve silah çekecek kadar ağır bir günahı göze almalarıdır.
Şuna gelelim, eğer bir yerde hareket varsa orada hatanın da varlığı muhakkaktır. Lakin bizler, diğer kardeşlerimizin hatalarına takılıp kalmamalı, aynı tuzağa düşmemeliyiz.
Takip / Bilal Yararlı
Oy devşirme veya politik kazanım elde etmeye, rüyamızda görsek inanamayacağımız devasa bütçeler ayrılırken medeniyet tasavvurumuzu güncelleştirecek, merhum Akif'in ifadesi ile “Aziz İslam’ı asrın idrakine söyleyecek” tek bir çaba sarf edilmiyor veya tek bir kuruş harcanmıyor. Var olanlarda politik kaygıları ağır basan niyetlerle yapıldığından semerelerin den bereket elde edilmiyor maalesef.
Ateşle Yaklaşma / Mehmet Yavuz
Bireysel özgürlük, zihni, sosyal özgürlükten ve sosyal bilinçten uzaklaştırmak için kullanılan en büyük uyuşturucudur. Zihinde sosyal bilinci köreltmek ve insanı ondan uzaklaştırmak için bireysel özgürlükler meselesini gündeme getirirler. Bu insan, bireysel bakımdan özgür olduğunu anlayınca özgür olduğunu hisseder. Bu tıpkı kapalı bir salonda kuşun kafesini açmaya benzer. Ne fark eder? Bu sadece yalancı özgürlük hissidir. Hatta daha kötüsü. Çünkü insanın esaretinin farkında olması, bir kurtuluş sebebidir.
Bilinç ve Eşekleştirme / Ali Şeriati
Eser vermenin baş şartı çile çekmektir. Tohum çatlarken ve hayvan doğururken bir nevi çile içindedir. Kaldı ki insan... Çile çekebilmenin ilk şartı, eseri benimsemek... Eser benimsenmeyince çekilecek hiçbir ıstırap, yani çile kalmaz. Kuru odun, tomurcuk derdinden, katır da yavru kaygısından uzaktır.
İdeolocya ve İhtilal / Salih Mirzabeyoğlu
Ya İslâm ya da cahiliye. Bunların dışında İslâm'ın rıza gösterebileceği yarı İslâm, yarı cahiliye şeklinde üçüncü bir durum söz konusu olamaz. Ortada bir tek hak vardır, diğerleri bâtıldır. İslâm'ın bu konudaki görüşü, şüpheye yer vermeyecek kadar açıktır. Hak ile bâtıl birbirinden tam olarak ayrılmıştır, birleşmeleri veya karışmaları imkânsızdır. Öyleyse ya Allah’ın hükmü ya da cahiliyenin hükmü. Ya Allah'ın şeriatı ya da nefsin hevası!
Yoldaki İşaretler / Seyyid Kutub
Yorulduk Üstadım.
Çalışıp koşturarak değil, öylece oturarak yorulduk, bir tutam şefkat aramaktan, zerrece vefa yoksulluğundan, insanları seyretmekten ve insanlığı gözlemekten yorulduk.
Çok severek haddimizi aşıyoruz üstadım.
Ya yanlış zaman insanlarıyız, ya da;
İnsanlık için yanlış bir zamandayız...
Bağlanma / Nuri Pakdil
Stresi meydana getiren unsurların en büyüğü "ümitsizlik" hâletidir. Kapitalist sistemlerin, materyalist felsefeyle yetiştirdiği ve mâneviyattan mahrum bıraktığı insan yığınları; kaderi tâyin eden, hata ve kusurlarını bağışlayıp, günahları affeden bir Yaratıcıya inanarak sığınmadıklarından ümitsizlik içinde çırpınır; "Kaderi tenkit eden, başını örse vurur!" kaidesince çırpındıkça dibe batarlar.
Uygarlığın Gözyaşları / Şule Yüksel Şenler
Hastaneye gidiyorsunuz tıklım tıklım, sanki bütün dünya hastalanmış hastaneye gelmiş. Yola çıkıyorsunuz yollar tıklım tıklım, sanki herkes işini gücünü bırakmış yollara düşmüş. AVM'ye gidiyorsunuz sanki herkes alışverişte. Camiye gidiyorsunuz bomboş, sanki namaz farz olmamış.
Hayata Bir De Böyle Bak / Soner Duman
0 YORUMLAR
Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...