Gitmeden Öğren sayfamızda bu ay sizlere 17 bin 500 adadan oluşan ve dünyanın en kalabalık 4. ülkesi konumunda olan Endonezya’yı tanıtıp ülke hakkında bilinmesi gerekenleri sizlere aktarmaya çalışacağım.
Endonezya, Güneydoğu Asya ile Avustralya arasında yer alan çok sayıdaki ada üzerine kurulmuştur. Endonezya hükümeti ülke sınırları içinde 17.504 ada olduğunu iddia etmektedir. Ancak şimdiye kadar yapılan araştırmalar neticesinde bu adalardan yalnızca 13.466 tanesine ulaşılabildiği, geriye kalan adalara ise ulaşılamadığı belirtilmektedir.
Endonezya adaları, özellikle Cava çukurunun kuzeyindeki Sunda adalar yayı, volkanik faaliyetlerin ve depremlerin çok sık ve şiddetli olduğu bir kesimi üzerinde yer alır. Volkanların halen 128’i faal durumdadır. Ekvatorun iki yanında uzanan ve aynı zamanda muson rüzgârlarının da etki alanında bulunan ülkenin çoğu yerinde, sıcaklığın yaz ve kış arasında pek değişmediği ekvatoral iklimin muson tipi görülür.
Endonezya topraklarının tarihi komşusu Malezya’nın tarihi ile büyük oranda kesişmektedir. 4-5 bin yıl öncesine ait tarihi bulgular ülkenin bilinen en eski yerleşimcilerinin Malezya topraklarından gelen topluluklar olduğunu göstermektedir. Sahip olduğu coğrafî konum sebebiyle uluslararası deniz ticareti açısından büyük önem taşıyan bölge, tarih boyunca Çin, Hint, İran ve Bizans devletlerinin ilgisini çekmiştir.
Endonezya, 16. yüzyıldan itibaren sömürgeci politikalara maruz kalmıştır. Önce Portekiz, ardından Hollandalı denizci ve tüccarlar bölgeye ulaşmıştır. Burada müstakil faaliyetler gösteren sömürgeci şirketler daha sonra 1602 yılında Hollanda Doğu Hindistan Şirketi (VOC) adı altında birleşmiştir. Hollanda bu şirketi bir anlamda bölgede bir devlet gibi konumlandırmıştır. Aynı zamanda misyonerlik faaliyetleri de yürüten şirket varlığını yüzyıllar boyunca sürdürerek ülke kaynaklarının neredeyse tümünü sömürmüştür.
2. Dünya Savaşı yıllarında Japonya’nın Endonezya’yı işgal etmesi üzerine Hollanda bölgeden çekilmek durumunda kalmış, Japonya’nın savaşı kaybetmesi üzerine 17 Ağustos 1945’te Endonezya bağımsızlığını ilan etmiştir. Ancak Hollanda bu kararı tanımayarak eski sömürgesini yeniden hakimiyeti altına almak üzere harekete geçmiştir. Dört yıl devam eden bu sürecin sonunda 27 Aralık 1949’da Endonezya tam anlamda bağımsızlığına kavuşmuştur.
Bağımsızlık sonrasında devletin başına, 1920’li yıllardan itibaren bağımsızlık mücadelesinde aktif rol oynayan Ahmed Sukarno geçmiştir. Sukarno, 1967 Mart’ında geçici olarak getirildiği devlet başkanlığını 1998 yılına kadar sürdürmüştür. Daha sonra bu makamda sırasıyla B. Yusuf Habibi (1998-1999), Abdurrahman Vahid (1999-2001), Megawati Sukarnoputri (2001-2004) ve Susilo Bambang Yudhoyono (2004-2014) oturmuştur. Mevcut devlet başkanı ise Temmuz 2014’teki seçimlerden galip ayrılan Joko Widodo’dur.
250 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi olan Endonezya nüfusunun yüzde 90’ına yakını Müslümandır. Ayrıca ülkede Java, Sunda ve Malay başta olmak üzere 300’ün üzerinde etnik grup yaşamaktadır. Ülkede halen dahi ilkel kabilelerin olduğu da bilinmektedir. Ülkenin resmi dili Endonezyaca’dır. Fakat takımadalarda 700’den fazla dil ve lehçe konuşuluyor. Sadece Papua şehrinde 270’in üzerinde konuşulan lehçe var. En çok konuşulan ikinci dil ise Javanese dilidir.
Müslümanlar ile Endonezya bölgesindeki halklar arasındaki ilk ilişkilerin 12. yüzyılda bölgeyi ziyaret ederek İslamiyet’in yayılmasında etkili olan Müslüman âlimler aracılığıyla kurulduğu tahmin edilmektedir. Türkiye ile Endonezya arasında siyasî, ekonomik ve kültürel açıdan oldukça olumlu ve yakın ilişkiler mevcuttur. Kökeni yüzlerce yıl öncesine dayanan devletlerarası ilişkilerin ve ortak inanç değerlerinin iki ülke arasında sağlam bağlar kurulmasında etkisi büyüktür. 16. yüzyılda bölgenin en önemli devletlerinden Açe Sultanlığı’nın sömürgeci Portekiz güçlerine karşı Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi ile başlayan resmî ilişkiler ve o tarihten itibaren Osmanlı Devleti’nin başta Açe olmak üzere bölgeyle olan ilişkileri iyi niyet çerçevesi içerisinde devam etmesi iyi ilişkilerin bugüne kadar devam etmesini sağlamıştır. İki ülke arasındaki ilişkiler 2000’li yıllarda daha güçlenmiş ve önemli bir ivme yakalamıştır. Özellikle 2004 yılında yaşanan Tsunami felaketi sebebiyle Türkiye’nin Endonezya halkına verdiği destek ve yardımlar, sivil toplum kuruluşlarının afet sonrası süreçte aldıkları sorumluluk ve inisiyatif, iki ülke arasında çok eskiye dayanan dostluk ilişkilerinin adeta yeniden hatırlanmasını sağlamıştır.
Endonezya’nın en meşhur yerlerinin başında Bali adası gelir. Muhteşem kumsallarıyla eşsiz bir deneyim sunan Bali adası manzarasıyla herkesi kendine hayran bırakıyor. Fakat bu güzellik tüm dünyada bilindiği için turistlerin yoğun ilgisini çektiğini belirtmekte fayda var.
Yoyakartai ise Borobudur ve Prambanan gibi çok önemli tapınaklara olan yakınlığıyla biliniyor. 500 bin kişilik nüfusuyla Java Adası’ndaki en ünlü turizm noktalarından olan şehir, volkanik anlamda da ülkenin en aktif yerleşim yerlerinden. Bölgedeki son volkanik patlama, 2010 yılında yaşandı.
Komodo Ulusal Parkı, üç metre uzunluğa kadar ulaşabilen dev etoburlardan olan Komodo Ejderlerinin doğal yaşam alanı olduğu için turistler tarafından oldukça ilgi görüyor. Adanın her yerinde serbestçe gezen hayvanlar genellikle insanlara zarar vermesede dikkatli olmakta fayda var!
Yine Flores Adası, Raja Ampat ve Cakarta İstiklal Camii gibi yerlerde Endonezya’ya gelenlerin mutlaka görmeleri gereken yerler arasında bulunuyor.
Endonezya mutfağı genel anlamıyla pirince, ete, balığa ve sebzeye dayanır. Endonezya mutfağında baharatlar çok önemlidir. “Baharat Adası” diye de bilinen Maluku adası Karanfil ve Hint Cevizi gibi doğal baharatları Endonezya ve dünya mutfağıyla tanıştırmıştır. Pirinç, Endonezya mutfağının temel taşlarından birini oluşturur. Neredeyse her yemekte pilav bulunmaktadır. Kızarmış pilav, muz yaprağına sarılıp dolma şeklinde servis edilen pilav, kraker şeklinde hazırlanmış pilav ve Hindistan Ceviziyle tatlandırılmış pilav olmak üzere çok çeşitli pilav çeşitleri vardır. Yer fıstığından elde edilen yer fıstığı yağı, Endonezya’da yemek pişirmek için en çok kullanılan yağlardandır.
Ülkenin para birimi Endonezya Rupisidir. Ekim 2020’de bin Endonezya Rupisi yaklaşık 53 kuruşa karşılık gelmekteydi. Türkiye vatandaşları 2015 yılından itibaren Endonezya’ya vizesiz seyahat edebilmektedir. Ancak giriş kapılarında 35 dolar ödemeleri gerekmektedir.
Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Endonezya’yı ve sıra dışı güzelliklerini sizlere tanıtmaya çalıştım. Bir başka yazımda bambaşka diyarlarda görüşmek dileğiyle.
Söz&Kalem | Muhsin Şenol
Yazıyı videolu haliyle izlemek için:
https://www.youtube.com/watch?v=kWq77xPOBp4&list=PLHN2o3HOFUTfsMRzzLZEAQyICB7NAl6dx&index=6