Hz. Abdullah B. Ömer | Portre

Hz. Abdullah B. Ömer | Portre

Resulullah’ ı Adım Adım Takip Eden Sünnet Aşığı Bir Sahabe: Hz. Abdullah B. Ömer

Bu ay ki yazımızda uzun yıllar Resulullah’ın saadet evinde bulunmuş, kendisinden terbiye almış, yaşantısıyla Allah’ın resulüne benzemeye özen göstermiş olan Hz. Abdullah b. Ömer’in hayatını ele alacağız.

Hz. Abdullah b. Ömer kimdir.

Hz. Abdullah; nübüvvetin 3. yılında Mekke- i Mükerreme’de gözlerini dünyaya açmıştır. Babası İslam’ın ikinci halifesi olan Hz. Ömer’ül Faruk (r.a), annesi ise Hz. Zeynep binti Medhum’dur. Künyesi Ebu Abdurrahman’dır. Hz. Abdullah daha küçük yaşlardayken babası Hz. Ömer’in iman etmesiyle Müslüman olmuştur. Yapı itibariyle yumuşak ve halim-selim olan Hz. Abdullah, İslam tarihinde; hayatının her safhasında, her karesinde Resulullah’ın yaşantısını örnek alma, O’nun yaptıklarının aynısını yapma konusundaki hassasiyeti ile tanınmıştır.

Hz. Abdullah b. Ömer’in hayatı.

Hz. Abdullah Mekke’de çocukluk yıllarını yaşarken Hicret emrinin gelmesiyle birlikte, küçük yaşlarda Muhacir olmuştur. Çocukluk yıllarının geri kalanını ise -ablası Hz. Hafsa peygamber efendimizin eşi olduğu için- Resulullah’ın dizi dibinde geçirmiştir. Allah’ın resulü, yaşı henüz küçük olduğu için Hz. Abdullah’ın Bedir ve Uhud gazvelerine katılmasına izin vermemiştir. Ancak biraz daha büyüdükten sonra, Hendek başta olmak üzere bundan sonraki gazve ve seriyyelere katılmıştır. Hudeybiye, Hayber, Tebük gibi gazvelerde Resulullah’ın en yakınlarında olmuştur. Resulullah’ın vefatından sonrada Şam, Irak, Mısır, Horasan ve İran seferlerinde bulunmuştur.

Hicretin 49. yılında ise İslam askerleri o günkü adı Kostantiniye olan İstanbul’a geldiklerinde, kendisi de 60 yaşlarında Hz. Ebu Eyyüb el-Ensâri ile birlikte bu sefere katılmıştır. Sünnet aşığı olan Hz. Abdullah; Resûl-i Ekrem’in vefatından sonra, ona olan sevgisinden dolayı O’nun namaz kıldığı yerlerde namaz kılar, yürüdüğü yollarda yürür, Allah Resulünün sünnetlerini hayatına bire bir geçirirdi. Bunula ilgili Hz. Aişe şöyle buyurmuştur: “Efendimiz (sav)’i Abdullah b. Ömer kadar adım adım takip eden başka birini görmedim.” Sonraki yıllarda defalarca kendisine Halife olması yönünde talepler gelmesine rağmen, Hz. Abdullah babası Hz. Ömer’in “Benim ailemden bir kişinin bu işi omuzlamış olması yeterdir.” sözü üzerine, başka bir sahabenin Halife seçilmesini istemiştir.

Fıkıh alanında İslam’a çok faydası olan Hz. Abdullah, 60 yıl boyunca Fıkfi meselelerde fetva vermiştir. Ayrıca Hz. Peygamber’in kayınbiraderi olması, kendisine sürekli Resûl-i Ekrem’in yakın çevresinde bulunma kolaylığını sağlamıştır, bu sebeple Resûlullah’ın, ashâbın görüp-duyma imkânını bulamadığı davranış ve sözlerini Müslümanlara aktarmıştır. Rivayet ettiği 2630 hadis ile Ebû Hüreyre’den sonra en çok hadis rivayet eden yedi sahâbînin (Müksirûn) ikincisi olmuştur. Bu konuda Hz. Ali’nin oğlu olan Muhammed el-Hanefiyye ( r.a ) şöyle demektedir: “Abdullah b. Ömer, bu ümmetin bilgesidir.” Hadis ve Fıkıh alanındaki hizmetlerinden ötürü kendisine Abâdile-i Erbeâ ( 4 Abdullah )'dan biri denilmiştir.

İlme çok iştiyaklı olan Hz. Abdullah’ın gerek Sahabeden gerekse Tabiinden birçok talebesi olmuştur. Bunlardan bazısı şu isimlerdir: Hz. Abdullah b. Abbas, Hz. Cabir b. Abdullah, Hasan- ı Basri, Said b. Müseyyeb ve Nâfi. Ashab- ı Kiramın ileri gelen zenginlerinden olan Hz. Abdullah "Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe, iyiliğe kavuşamazsınız!" (Âl-i İmrân 92) ayetini kendine düstur edinmiş ve servetinin birikmesine izin vermeden sürekli elindekileri yoksullara dağıtmıştır. Bu konuda Hz. Abdurrahman b. Avf’ın oğlu Ebû Seleme ( r.a ) diyor ki: “Hz. Ömer’in yaşadığı devirde Ömer gibi olan sahabiler çoktu; fakat Abdullah’ın yaşadığı devirde, onun gibisi çok azdı.”

Hz. Abdullah günümüzdeki Müslümanların çok dikkat etmeleri gereken bir konuyu da şu şekilde açıklamaktadır: “Vallahi, gündüzleri hep oruç tutsam, geceleri hep namaz kılsam, malımı Allah için kapı kapı dolaşarak dağıtsam; öldüğüm gün kalbimde, Allah’a itaat edenlere bir sevgi, Allah’a itaat etmeyip günah işleyenlere de bir tepki yoksa bu yaptıklarımın bana fazlaca faydası olmayacaktır.” Allah Resulünün Hz. Hafsa’ya “Abdullah ne güzel adamdır; ah bir de gece namazı kılsa!” demesi üzerine Hz. Abdullah o günden itibaren gece namazını hayatının merkezine yerleştirmiştir. Yaşamı boyunca sürekli takvaya sarılan Hz. Abdullah, ömrünün sonuna kadar ilim öğrenip hayatına geçirdikten sonra o ilmi insanlara anlatmıştır.

Hz. Abdullah b. Ömer’ in vefatı.

Hz. Abdullah; Allah Resulünün “ Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.” hadisine binaen birçok hadis ve ilimlerin günümüze gelmesine yardımcı olmuş ve Hicri 73 yılında, 85 yaşında iken Mekke’de vefat etmiştir. Allah’ u Teâla bizlere de kendi rızası için ilim öğrenmeyi, onu yaşamayı ve başkalarına yaşatmayı nasip etsin.

 

Söz&Kalem Dergisi | Abdulselam Demir

KAYNAKÇA:

1-Üsdül Ğabe, Îbn Sa’ d.

2-İslamansiklopedisi.org.tr

3-Siyervakfi.org

 

 

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ