Kitaplık | Ortadoğu’ya Dair 20 Tez

Kitaplık | Ortadoğu’ya Dair 20 Tez

Söz&Kalem Dergisi | Mustafa Yalçınkaya

 

Kitabın Adı: Ortadoğu’ya Dair 20 Tez

Yazar: Taha Kılınç

Kitap Hakkında: Kitap, İslam coğrafyasının panoramasının çizildiği, yüzeysel ama etkili tarihsel geçmişi ve bölgenin dengeleri ile nasıl oynandığı hakkında bilgiler veriyor.

Okuyucusunu; hemen her gün yoğun bir bilgi bombardımanına tutulduğu şu zamanda, doğru tarihi bilgiye, bölgedeki güç odaklarının amaç ve gayelerin ne olduğunu kavramaya, yaşadığı coğrafyanın ve oradaki kutsalların değerini bilmesine yönlendiriyor.

Yazar Hakkında: 1980 Anamur (Mersin) doğumlu. Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. 2011-2016 arasında gazetecilik yaptı. Ortadoğu ve İslâm dünyası, yazarın üzerinde durduğu ve yazdığı konuların başında geliyor.

Kitap Kimler İçin Yararlı: İslam coğrafyası olarak adlandırdığımız ama bazılarının ısrarla “Arap dünyası, Ortadoğu” ve sair adlandırmalarda bulunduğu bölgeyi, orada hüküm süren devletleri, örgütleri, güçleri ve siyasi-askeri stratejileri tanımak isteyenler için yararlı olacağına inanıyorum.

Özet: Kitapta genelde İslam coğrafyası, özelde ise Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs için hamasi söylem ve eylemlerin yanı sıra bölgenin iç dinamiklerini kavramaya ve onları birçok yönleri ile okumaya yönelik yirmi tez sunulmuş.

Tez olarak ifade ettiği şeyler kendisinin de belirttiği üzere doğrulanabilirliği ya da yanlışlanabilirliği mümkün olan, bazı noktalarda neticelerin yıllar içerisinde ortaya çıkacağı tahminlerden oluşuyor.

Amacının da alışılmışın dışında bir ufuk sağlamak, zihinlerdeki tozları savurmak, daha kaliteli ve derinlikli okumalara yönlendirmek olduğunu ifade ediyor.

Kitap, Kur'an'da kıssaları anlatılan Peygamberlerin gönderildiği coğrafya ile bugün "Ortadoğu" denildiğinde kastedilen coğrafyanın ilişkilendirilmesiyle başlıyor. Kast edilen ilişkinin güçlü olduğundan birçok Peygamberin bahsi geçen bölgeden çıktığını ifade ediyor.

Yazar İslam coğrafyasının iç dinamiklerinden, Müslümanların güçlü yanlarından ve zaaflarından, İslam düşmanlarının bu zaafları nasıl kullandığından ve aynı zaman da düşmanların da zaaflarından anlaşılır bir dille bahsetmiş.

İslam coğrafyasını bir masaya benzeten yazar, bu masanın ayaklarının ise Türkiye, İran, Mısır ve Suudi Arabistan olduğunu söylüyor.

Yaklaşık 400 yıl İslam’ın kutsal beldelerine sahip olmuş Osmanlıların devamı niteliğindeki Türkiye, Perslerin vasileri İran, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve şu an bölgedeki en büyük askeri güce sahip Mısır ve son olarak Beytullah’ın bulunduğu Suudi Arabistan.

Her bir ülkenin ve devletin de kendine göre bir hususi ayrıcalığı var ve onları bölgede etkin ve söz sahibi kılmaktadır.

Kitapta genel anlamda katılmadığım hususlar olsa da yazarın, kitabın başında belirttiği “Tarih, herkese başka şeyler söyler” ifadesi, anlatılanların yoruma ve eleştiriye hayli açık olduğunu gösteriyor.

Yazar, "Allah'ın, Müslümanların dikkatlerini İslam coğrafyasına yönelttiği ortadayken, Müslümanların bu toprakların dününe, bugününe ve yarınına kayıtsız kalması beklenemez." diyor. Yalnızca bu sebepten dahi olsa İslam coğrafyamızı tanımalı ve bu eseri okumalıyız.

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ