Söz&Kalem Dergisi - İsmail Korkmaz
Bu ayki Sanathane köşemizin konusu, vurmalı ritim çalgılarından olan bendir veya mazhar olarak bilinen müzik aleti.
Sanat araştırmacılarına göre Bendir, eski ritüel çalgılardan biridir. İlk olarak M.Ö. 5600’de Anadolu’ da bir tapınak duvarı resminde görülmektedir. Grekçe tympanon, Latince tympanum isimleriyle çerçeveli davul olarak nitelendirilen bu çalgının Mısır, Mezopotamya ve Anadolu’dan Avrupa’ya kadar yayılan bir çalgı olduğu düşünülmektedir. Bu uygarlıklar tarafından bendire farklı adlar verildiğini belirten Bourrilly isimli araştırmacı, farklı adlar verilmesine rağmen kullanım amacının temelde aynı olduğunu ve Bendir’in genellikle ritüellerde kullanıldığını ifade etmektedir.
Standart çapı 52 cm'dir. Ses kalitesi bendirin kasnağına ve maddesine göre değişir. Plastikten veya deriden yapılır. Deriden yapılan bendirlerde kasnaklardaki vidaları sıktıkça ses tonu değişir, aynı zamanda çakmak-kibrit yardımıyla deri 2 dakika kadar kısık ısı ile ısıtıldığı zaman daha kaliteli ses elde edilir. Bundan ötürü Bendirzen, (bendir çalan kişi) her kullanımdan önce genellikle bu yöntemi kullanır. Tabi ki bu yöntem, zamanla Bendir’in kullanım ömrünü giderek kısaltır.
Dıştan akortlanabilir sisteme sahip bendirlerin üretiminde tercihen doğal deri veya suni deri kullanılır. Kanca aparatı ile bendirler akortlanabilir. Bendirin akort edilmesi için, somunları kullanarak gevşetme veya germe işlemi yapılır. Bunun yanı sıra, bendir tek el ile havada tutularak kasnak kısmına vurulduğunda ortaya çıkan ses, akort esnasında bendirin istenilen tona getirilmesi için referans olur.
Hava (şişirme) ile akortlanabilir sisteme sahip bendirlerin üretiminde ise genellikle doğal deri kullanılır. Bu bendirin kasnağı ile derisi arasında şambrel (iç lastik) yerleştirilir. Yerleştirilen şambrel içine hava verilerek bendir tizleştirilebilir veya tam tersi şambrelden hava çıkarılarak sertleştirilir. Bu sayede havalı bendir yapısının el verdiği doğrultuda, istenilen tona kolaylıkla akortlanabilir.
Yakın tarihimizdeki kullanımı ile Klasik müzikte ve özellikle Mevlevi Tasavvuf Musikisinde daire veya def adıyla bilinen Bendir, vurmalı çalgıların Mağrip ülkelerine (özellikle Fas ve Cezayir'e) özgü biçimidir. Mağrip Arapçasından alınan bendir adı, ülkemizde 1980'lerden sonra yaygın kullanıma kavuşmuştur.
Türkiye'de son dönemlerde kullanım alanı yaygınlaşmaya başlamış olup, Türk Tasavvuf Müziğinin yanında Türk halk müziğinde en çok kullanılan ritim aleti olmuştur.
Günümüzde, bendirin çalgı yapımcılar tarafından belirli standartlarda üretilebildiği, ayrıca bu üretim sürecinde içten, dıştan, ısıtıp yapıştırma ve şişirme akort mekanizmalarının kullanıldığı gözlemlenir. Bunun yanı sıra bendirin kasnak kısmında genellikle ceviz, gürgen, akçaağaç, dişbudak veya kiraz ağacı gibi ağaçların; deri kısmında ise keçi, oğlak ve sentetik derilerin tercih edildiği gözlemlenmiştir. Bu çalgının malzeme ve akort sistemi noktasında insanlığın, teknolojinin, çalgı yapımcılığın gelişim çizgisine paralel olarak, günün şartları ve ihtiyaçlarına göre üretilebildiği ve günümüzde kullanıldığı müzik türü doğrultusunda tutuş tekniği olarak diz üzerinde, tek el ile havada, bacak arasında veya bir sehpaya tutturularak icra edildiği söylenebilir.
Bendir ile hemen hemen aynı özellikleri sahip Erbane, daha çok Kürt toplumlarında görülmektedir. Bendir ile sıkça benzeşen erbane, kendine has özellikleri Bendir’den ayrılır. Bu temel farklar şöyle sıralanabilir:
Erbane’nin içerisinde kum bulunmaktadır.
Kenarlarında, zil yerine demir veya benzeri madenden yapılan halkalar bulunmaktadır.
Bendirin tasarımında tek taraflı deri kaplıyken Erbane çift taraflıdır.
Erbane, çift katlı derisi ve sert halkaları sayesinde Bendir’e göre daha tok bir sese sahiptir...