İbrahim Halil Parıltı | Söz&Kalem Dergisi
Hamd bizi Hz. Âdem’den vücûda ulaştıran bizi hakikatle buluşturan âlemlerin rabbi Allah’a (c.c.) olsun. Salât ve selâm bize iman yolunu gösteren Hz. Muhammed’e (s.a.v.), âline, ashabına ve onların yolunu sürdüren başta tabiin efendilerimiz olmak üzere tüm Müslümanlara olsun.
Öncelikle hakkın ve hakikatin modernizm ve sekülerizmle beraber yitirildiği bu çağda kendini İslam’ın sesi ve nefesi olmaya adamış Üstad Sezai Karakoç’un vefatının yıldönümü olması hasebiyle rahmetle yâd ediyorum. Üstad Sezai Karakoç geçen yıl 16 Kasım’da ahirete irtihal etti ve bize dev bir diriliş mefkûresi ve metaforu bıraktı. Bizim üzerimize düşen vazife ise Üstad’ın bize bırakmış olduğu mirasa sahip çıkmak ve bu diriliş fikriyatı etrafında toplanmak, toparlanmak ve ümmeti ihya etmektir. Fakat bu ittifak ve ihya hareketinden önce yapmamız gereken şey Üstad’ı ve onun fikriyatını iyi ve doğru anlamak, kavramak ve analiz etmektir. Bu doğrultuda bu yazımda üstadın “İslam’ın Dirilişi” adlı kitabında belirttiği “diriliş”in üç aşamasını anlatmaya çalışacağı. Bu üç aşama sırasıyla şunlardır:
Birinci aşama, “Düşüncede Diriliş”
İkinci aşama, “İnanışta Diriliş”
Üçüncü aşama, “Aksiyonda Diriliş”.
Şimdi bu üç aşamayı kısaca ele alalım:
Düşüncede Diriliş
Bu aşama dirilişin temelini teşkil eder, yani bu aşamada kişi vahyin ve dinin ışığında meselelere bakış açısını kazanır ve aynı zamanda Batı’nın bu çağda bize “moda” ismiyle lanse ettiği bataklıktan kurtarır. Nitekim batının moda diye dayattığı şey ortaya atılan bir düşüncenin ilk başta “çağdaş” diye nitelendirilmesi, sonrasında ise başka bir düşüncenin önceki düşüncenin yerini almasıyla “çağdaş” diye nitelendirilen düşüncenin bu sefer “gericilik, yobazlık” diye itham edilmesidir. Yani hülasa bu aşamada kişi düşünceyle bazı şeyleri analiz ve kritik etme yetisini yeteneğini kesbeder.
İnanışta Diriliş
Üstada göre bu aşama da birinci aşama kadar önemlidir. Düşünce dirilişiyle ve zihnin inanca hazır hale getirilmesiyle zemin hazırlanmıştır. Bu aşamada ise diriliş, aklına İslam inancını, hakikat inancını yerleştirir. Böylelikle kişi bir inanç ve ideal sahibi olmuştur. Düşünce dirilişi kişiye bir bakış açısı kazandırsa da bir inanç kazandırmaz. İnancın zihne kazınması ve kazandırılması bu aşamada gerçekleşir. Böylelikle diriliş eri Müslüman kimliğine sahip olur çünkü Müslüman kimliğinin kazanılması demek aynı zamanda diriliş eri kimliğini kazanmaktır çünkü İslam dini mahiyeti itibarıyla böyle bir dirilişi zorunlu kılar.
Aksiyonda Diriliş.
Diriliş aşamalarının üçüncü ve son aşaması olan bu aşamayı ilk iki tanesinden ayıran temel fark ilk iki tanesinin rasyonel bu sonuncusunun ise reel olmasıdır. Yani aksiyon demek realite demektir. Dolayısıyla bu aşama diriliş fikrinin hayata geçirilmesi ve pratize edilmesi bakımından hayati bir önem taşır. Çünkü bu aşama dirilişin tekâmül aşamasıdır.
Bu yazımda Üstad’ın diriliş için söylediği üç aşamayı naçizane açıklamaya çalıştım. Bu yazının Üstad’ın diriliş fikrini hayata geçirecek olan diriliş erlerine bir nebze de olsa katkıda bulunması dileğiyle...
Vesselam.