Kişinin mükellefiyeti buluğ çağına erdiğinde başlayacak ise buluğ çağı öncesinin ehemmiyeti nedir? İnsanların normal şartlar altında bir ailenin emniyetinde dünyaya gelmeleri, bu aile içerisinde büyüyüp akıl baliğ olduktan sonra dinen mükellef oldukları hepimizin malumu. Ancak irdelemek istediğim husus, “o ilk çocukluğumuz ve içerdiği anlam nedir?” sorusu.
Hemen hemen her üniversite öğrencisi şöyle bir dönüp lise yıllarını ansa, lise arkadaşlarını yâd etse, onların o yaşlardaki durumu ile şu anki halini kıyas etse, fark edeceklerdir ki; öncesinde tomurcuk olan gül, açılıp saçılmıştır. Lisede ufak ufak ipuçlarını verdikleri karakterlerinin gereği, üniversite yıllarında yerine gelmiş, bunu da edindikleri fikriyatla destekleyip, hayat yolunu tutmuşlardır.
İşte kişinin çocukluk zamanlarında yapagelmiş olduğu davranışlar da ilerleyen yaşlarda haline tesir edecektir. Ya da kişi, ilk çocukluk yıllarında camiye koşarken ki halini hatırına getirecek ve Allah u Teala ona bir muhasebe sonrası tövbeyi nasip edecektir.
Tüm bunların etrafında çeşitli sorular sorulabilir. Ancak sizin aklınıza getirmek istediğim asıl husus, Aliya’nın çocukluk anılarında yer verdiği, annesinin uyandırması sonrası sabah namazlarını camide cemaatle kılması idi. Ya da pek kıymetli abilerimizden bazılarının gözleri boşluğa takıldığında Allah belki de bana çocukluğumda camiye devam etmem hatırına beni kendime, yoluna getirdi cümleleri…
İslam ümmetinin şu zamanında çocuk yaşlarda kardeşlerine annelik babalık yapan abileri ve ablaları saygıyla selamlarken, dile getirdiğim hususların tefekkürünü size bırakıyorum. İslam medeniyetinin mimarisini okumada en büyük yeri oluşturan camilerimizin tertemiz küçüklerimiz tarafından doldurulması duasıyla.
Bu arada ramazan ayında yapılabilecek en güzel işlerden biri de bir caminin tam ortasına sırtüstü uzanıp göğü seyreder gibi kubbeyi seyretmek. Allah’a emanet olun.
Söz&Kalem - Muhammed Hüseyin AZAK