Bir gece hayal et
Bir gece ki ay doğmamıştır o gecene; yıldızlar bile karanlığa karışmış, kayıp gitmiştir
Suskunsundur o an, fakat vicdanın haykırıyordur yüzleşemediğin acı gerçekleri
Karanlığa bir göz attın, yeryüzüne değil de gönlüne inen o sonsuz karanlığa
Penceren hafif açık, geceyi biraz daha soluyasın diye
Uzun uzun düşünceler sarmış etrafını, şafağı biraz daha uzaklaştıran
Uzatıp elini yırtmak istersin, gecenin o ağır örtüsünü
Bir el tutsun istersin,
Arasından yıllarının kayıp gittiği o ellerini
Gönlün yorgun, vicdanın ise sorguda
Her gelişinde aklına, günahlarının pişmanlığını hatırlatır sana
Bir daha akıtır gözyaşlarını, bir kez daha avuçlarına
Ve gittikçe çeker seni, çırpındıkça boğulduğun ümitsizlik bataklığına…
Odanı gece ile beraber sessizlik de kaplamış
Ve sessiz sessiz ağlayışların hıçkırıklara dönüşmüştür artık
Bir ışık, bir umut, bir tebessüm istersin, seni kurtaracak
Belki de gönlüne doğacak aydınlık bir güneşi..
Gözlerin geziniyordur,
Günahlarınla kararttığın o sonsuzlukta
Çölde kaybolmuş bir gezgin gibi
Ölüm uykusuna gidercesine çaresizsin
Artık değişmeyeceğine, değişemeyeceğine inandığın bir hayat
Ve seni yaşarken her gün öldürecek bir vicdan ile baş başasın
Ve de yalnızsın artık, sevdiğinden değil
O yalnızlığa mahkûm olduğundan…
Kaderinde sayılı nefeslerini alıp verirken
Göz kapakların yorgunluğa yenik düşmüş
Sen de unutmak için her şeyi uyumayı
Ve bir daha uyanmamayı tercih etmişsin
Hafif hafif ayrılıyor ruhun bedeninden
Uyumuş ve o gece için her şey bitmiştir artık
Rüyanda geziniyorsun güllerle dolu bir bahçede
Karanlığa alışkın gözlerin odaklanmış nurlara
Ve bir el uzanıyor sana, bir el gönül aynana
Tebessüm ediyor, sanki güneş yeniden doğmuş
Ve bütün dertler bitmişçesine…
Çok geçmiyor uyanıyorsun
Yine bir hayal kırıklığı ve tekrar etraf kapkaranlık
Belki de kaç defa ölümü istedin o an, fakat ölmedin
Yüreğin daralmış, akıtacak tek bir gözyaşın dahi kalmamıştır
Ümitsizlikle bakınırken etrafına
Ve korkuyla seyrederken karanlığı
Gecenin esintisinin girdiği pencerenden
Bir ses giriyor odana
Bir ses ki alıyor seni senden
Ruhunda bir kıpırdama, kalbinde ise büyük bir heyecan
Ve yükseliyor ses, ikinci kez ufuktan
Çağırıyor yanına, çağırıyor seni umuda..
Allahu Ekber! Allahu Ekber!
Bir mesaj var sana Rahman'dan ve bir eman
Dön bana yüzünü, koy başını secdeye
Benim en büyük, en yüce olan
Hani sen diyorsun ya
Günahlarım dağlar kadar büyük diye
Unutma! Onları yaratan da benim, onları dağıtacak olan da
Döndür yüzünü bana, dön Yaradanına
Dön ki ulaşasın affıma, ulaşasın şafağa
Ve dön ki ulaştırayım seni
Karanlığın olmadığı sonsuz diyarlara…
Söz&Kalem - Ahmet Karadeniz