Şehrin ışıkları sönerken,
Odamı aydınlatan ruhumun kor alevleriydi.
Yalnız hissediyordum,
Ama yanlış hissettiğimi unutmuştum o an.
Kitabın açık kalan sayfasında,
Bir saatlik tefekkür bin yıllık ibadete denk düşüyordu.
Konuşturmalıydım işte fırsatçılığımı,
Halbuki Müslüman olmak böyle durumlarda gelmezdi aklıma.
İçimde dünyaya dair putlar biriktirdim,
Açlığımı bastırması için.
Bir İbrahim olmalıydım oysa ki
Kirlenmiş çağa yumruğunu indiren bir Musa belki de.
Sterilize edilmemiş duyguların mağduru olmak,
Entegre olduğumun bu sistemin en meşhur yanıydı.
Kesmiyordum yine de umudumu bazı şeylerden,
Ettiğim bir saatlik tefekküre güveniyordum sanki.
Söz&Kalem - Mustafa YALÇINKAYA