Sıkılgan bir gözle bakılmaz gökyüzüne
Dayatılan, ters yüz edilmiş gerçeklere bir parça
Şüphe bulaştı mı artık, haklıysan bile
Hakikate ilerlemediğin her çıkmazın sonu; yara
Diyorum ya böyle kalarak ne yapsan nafile
Sırtını alıştırdığın her dayanak
Kendi dizlerinin üzerinde yaşamanın telaşıdır
Dikenli yollar gidilir yalınayak
Oysa zihinler bir hayale müpteladır
Beklenilen, kaçınılacak olandır kitapta
Deva okumak değil yazamamaktır
Karşıdan eser her rüzgâr ki kalabilmek saçlarında
Bir umut tüttürmek dudaklarından
Seküler dişliler ezse de, dua ile olur
Şahit olmak belli ki yazılıdır
Sonra yürümek, çağırıcının çağrısına kulak tıkayarak
Ümitlerini durmadan katarak bekleyişlerine
Doğru zamanda doğru yerde eğri büğrü durmadan
Gözetlendiğini bilerek hedefini de zihnine belleyerek
Ki o elçinin izinde bir bütün olarak
Nasılsa bir gün bizim olacak diye değil
Nasıl bizim olacak sorusuyla uğraşıp durarak
Toparlanmak ve nihayet burada kazanmayı kazanmak
Söz&Kalem - Muhammed Hüseyin Azak