Dünyada insan nüfusu gün geçtikçe daha da fazlalaşıyor. İnsan yaşamını ‘tüketime’ endeksleyen kapitalist anlayış ile birlikte artık her şeyi tüketmek için çabalayan insanoğlu hızını alamayıp dünyayı da tüketmenin derdine düşmüş. Tüketilen her şeyin bir artığının olduğu ve bu artıkların tümüyle yaşadığımız yerlere gelişigüzel atıldığını düşündüğümüz zaman, bizi bekleyen çevresel tehlikeler, küresel ısınmalar ve dünyanın yok oluş senaryoları bize normal gelmeye başlıyor. Dünya ruhi, kültürel ve fiziksel boyutlarıyla kirlenmeye yüz tutmuştur. Bu kirlenmeden tüm ülkelerin etkilendiğini görmek zor değildir.
Temizliği imandan sayan medeniyetin çocukları olarak biz, çevreye, tabiata ve tüm canlılara karşı sorumluluk sahibi olduğumuzu ve bu nedenle yaşadığımız yerleri kendi evimiz gibi bilip temiz tutmaz gerektiğini biliriz. Ancak denizleri, okyanusları, ormanları hâsılı tümüyle dünyayı maddi kazançları uğruna bir çöp yığınına çevirmeye çalışan kapitalist anlayışın düzeni ve dengeyi nasıl bozduğu, Tayland’da yaşanan acayip ama bir o kadar da ibretlik örnekte net bir şekilde görünmektedir.
“Tayland'daki Khun Sathan Milli Park'ında ölü bulunan bir geyiğin midesinden 7 kilogram plastik ve çöp çıkarıldı. "Coconuts.com" sitesinin haberine göre, ölü bulunan geyikte görünürde herhangi bir yaraya rastlanmadı. Yapılan incelemede, geyiğin midesinden kahve paketi, plastik poşetler ve erkek iç çamaşırı dâhil 7 kilogram çöp ve plastik madde çıkarıldı. Veterinerler ölen geyiğin sindirim borusunun atık maddeler ile tıkandığını ifade ederken, çevre örgütleri Tayland'da bir yılda yaklaşık 75 milyar adet plastik torba atıldığını belirtti.”
Tüketim çılgınlığı ile insanları bitiren kapitalist Batı, dünyayı yaşanmaz kılmaya devam etmektedir. Dünyanın sonu elbette Allah’ın murat ettiği vakte kadardır lakin bu son gelene kadar dünyanın dengesini bozup insanlık için yaşanılmaz bir çevre felaketi oluşturan bu kapitalist zihniyettir. İşin ilginç tarafı, dünyanın düzenini bozanlar onlar ama bir de hiçbir şey olmamış gibi her sene uluslararası iklim zirveleri yapıp duyar kasanlar yine onlar. Bir de yetmezmiş gibi kendilerini temize çıkarmak için her yıl kendini çevreye, iklime ve tabiata adamış sözde bir çevreciyi dünyaya pazarlamazlar mı? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu dedikleri şey bu olsa gerek. Dünya temiz yaratıldı ve temizlik imandan sayılarak insana değer verildiği gibi tabiata da değer verildi. Lakin dünyayı dahi yese doymayacak derecede açgözlü olan bu insan müsveddeleri yüzünden kirletildi. Anlayacağınız, açgözlü insanlar dünyayı kirletip yok etmek için mücadele ediyorlar. Biz ıslah ediciler de imanımızın bir gereği olarak dünyamızı temiz tutmak için mücadele edelim. Daha temiz bir dünya ve çevre için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Unutmayın, herkes kendi kapısının önünü temizlerse koca bir şehir ve hatta dünya temiz kalır.
Söz&Kalem - Yusuf İslam Demir