Söz&Kalem Dergisi - Muhammed Yusuf Oktuay
Adil olan Allah’ın adıyla
Gözaltı, CMK 91. Maddede düzenlendiği şekliyle, bir suç işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığı ve zorunluluk arz etmesi nedeniyle hâkim önüne çıkarılıncaya kadar yakalama işlemi yapılan kişinin özgürlüğünün kolluk tarafından kısıtlanması, alıkonulması şeklinde tanımlanmaktadır. Başka bir deyişle, bir kişinin bir suç şüphesiyle yakalanması halinde, yakalama işleminden sonra hâkim önüne çıkana kadar geçen sürede kolluk yani polis veya jandarma tarafından belirli bir yerde tutulmasıdır. Unutulmamalıdır ki gözaltına alma bir tedbirdir, keyfi olarak uygulanamaz. Gözaltına alma kararı da ancak soruşturma için zorunlu olması ve kişinin bir suç işlediğini düşündürebilecek delillerin bulunması halinde verilebilir. Bununla beraber davet üzerine ifade vermeye veya mahkemeye gelebileceği bilinen kişiler için veya delillerin karartılma tehlikesi bulunmadığı durumlarda, gözaltına alma kararı verilmemesi gerekir. Aşağılama, onur kırma, gözdağı verme gibi amaç ve sonuçlar için yakalama yapılamaz, gözaltı kararı verilemez.
Gözaltı kararını vermeye yetkili merci Cumhuriyet Savcısıdır. Cumhuriyet Savcısı, gözaltına alma emrini kural olarak yazılı şekilde kolluk birimlerine verir; fakat gecikmesinde sakınca bulunan hallerde anılan emri, daha sonra yazılı olarak iletmek koşulu ile sözlü olarak da verebilir. Gözaltı süresi ise gözaltına alın kişinin, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren kural olarak yirmi dört saati geçemez. Fakat toplu olarak işlendiği iddia edilen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya gözaltına alınanların sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin her defasında bir günü geçmemek üzere üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak karar verebilir. Ancak bu süre uzatım kararı da yine keyfi bir şekilde alınamaz.
Gözaltı işlemi kolluk ve ilgili birimlere bazı sorumluluklar getirdiği gibi bu sorumluluklar neticesinde de gözaltı işlemine uğrayan kişiye son derece önem gösterilmelidir. Gözaltına alınan kişilerin yaşam haklarını koruyucu gerekli önlemleri almak, beslenme, nakil, sağlığın korunması ve gerekli tedavisi ile ilgili tüm tedbirleri almak, giderleri karşılamak gözaltı işlemini yapan kolluk birimine ve bağlı olduğu Bakanlığa aittir. Yakalama, Gözaltına alma ve İfade Alma Yönetmeliği 9.maddesi “Gözaltına alınanlardan herhangi bir nedenle sağlık durumu bozulanlar ile sağlık durumundan şüphe edilenler, derhal hekim kontrolünden geçirilerek gerekiyorsa tedavileri yaptırılır. Bu durumdaki kişilerden kronik bir rahatsızlığı olanların, istekleri halinde varsa kendi hekimi nezaretinde resmi hekim tarafından muayene ve tedavi edilmeleri sağlanır.” demektedir. Kronik bir sağlık sorununuz varsa tedavinizi sürdüren kendi doktorunuzun da muayenede hazır bulunmasını, tedaviniz için katkı sağlamasını isteyebilirsiniz. Aynı biçimde zorunlu olarak kullandığınız ilaçlarınız sizin için temin edilmek zorundadır.
Gözaltına alınan kişinin kısaca hakları şunlardır:
-Yakınlarınızı arama-haber verilmesini isteme hakkı,
-Bir avukatın hukuksal yardımından yararlanma hakkı
-Haklarınız ve ne ile suçlandığınız hakkında bilgilendirilme hakkı
-Bir doktor tarafından muayene edilme hakkı (Sağlık Kontrolü)
-Üzerinize atılı suçla ilgili bilgi vermeme-susma hakkı
-Gözaltı işlemine karşı itiraz etme hakkı
Gözaltı sürecinin diğer bir önemli hususu ise ifadenin alınması konusudur. Gözaltı sürecinde ifade Cumhuriyet savcısı gibi kolluk tarafından da alınabilir. İfade alınırken kimliğe ilişkin sorular doğru olarak yanıtlanmak zorundadır. İfade alınması sırasında yasal haklarınız yeniden hatırlatılır, hangi suç ile gözaltına alındığınız hakkında bilgi verilir, Müdafi yani avukat seçme hakkınızın bulunduğu bildirilir.
İfade alınması noktasında en önemli konulardan birisi ifadenin avukat eşliğinde verilmesidir. İfadenizi mutlaka avukatınız eşliğinde verin, eğer avukatınız yoksa ve tutacak paranız da yok ise barodan avukat istediğinizi bildirmeniz veya telefon hakkınız ile ailenizi arayarak avukat bulmalarını söylemeniz önemlidir. Bunun yanında susma hakkınızın olduğu asla unutmamalısınız. İfade vermeye zorlanamazsınız, beyanınız özgür iradenize dayanmalıdır. Bunu engelleyecek her türlü kötü davranma, yorma, aldatma, cebir ve şiddet, tehdit, işkence, kanuna aykırı bir yarar vaadi vb. bedensel ve ruhsal müdahaleler yapılması kesinlikle yasaktır. Ayrıca bu yöntemlerle alınmış ifadeler delil olarak değerlendirilemez.
İfade sonunda beyanlarınız bir tutanağa bağlanmalıdır. Bu tutanakta, ifade işleminin yapıldığı yer, tarih ve saati, ifade sırasında hazır bulunanların isim, sıfat ve imzası, ifade verenin kimlik bilgileri, ifade alma prosedüründe bulunan işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, yerine getirilmemiş ise nedenleri yazılmalıdır. Tutanak içeriği ifade verene ve avukatına okutulur, imzalatılır. İmzadan çekinme hakkınızın da olduğunu bilmenizde yarar vardır ve çekinmeniz, imzalamak istememeniz halinde bunun nedenleri de tutanakta bulunmalıdır.
Susma hakkınızı kullanmadığınız durumlarda sözlü olarak ifade ettiğiniz tüm beyanların tutanağa yazıldığından emin olun, sadece size yönelik suçlamaya dair değil lehinize olan tüm delillerin de toplanmasını isteyin, zapta geçirtin. İfade tutanağını okuyun ve öyle imzalayın veya doğru yazılmadığını düşünüyorsanız imzalamayın ve mutlaka bir suretini alın.
Gözaltındaki bütün işlemleriniz tamamlandıktan sonra ise gözaltına alınmanızı gerektirecek bir nedenin tespit edilememesi veya nedenin ortadan kalkması nedeniyle Cumhuriyet Savcısının emri ile kolluk kuvvetince derhal serbest bırakılmalısınız.
Gözaltı süreci, yakalanma anınızda başlayıp, hâkim karşısına çıkartılıp kimliğinizin tespit edildiği anda biter ve yeni bir hukuki süreç başlar. Gözaltına alma süresi boyunca uğradığınız bütün hak ihlallerini, itiraz ve şikayetlerinizi hâkime anlatmalı ve tutanağa geçirtmelisiniz. Üzerinizde fiziksel bir yaralanma izi varsa bunu da hâkime göstermekten çekinmemelisiniz.
Gelecek ay, gözaltı işlemi esnasındaki temel haklarımızı daha detaylı anlatmak üzere selam ve dua ile…