Bu ayki yazımızda, Resulullah (s.a.v)' in kendisine “Anam-babam sana feda olsun” dediği, Aşêrei Mübeşşere’den olan Hz. Zübeyr b. Avvâm (r.a)' ın hayatını ele alacağız.
Hz. Zübeyr b. Avvâm kimdir ?
Hz. Zübeyir nübüvetten 16 yıl evvel Hicaz'ın en önemli şehri olan Mekke'de gözlerini dünyaya açmıştır. Babası Hz. Hatice'nin kardeşi Avvâm b. Huveylid olup, annesi ise Resûl-i Ekrem'in halası Safiyye binti Abdülmuttalib'dir. Yani Allah'ın arslanı Hz. Hamza onun dayısı, Hz. Hatice’de halasıdır. Bu şekilde hem anne hem de baba tarafından Resulullah'ın yakın akrabalarındandır. Künyesi Ebu Abdullah’ tır. Hz. Zübeyr; esmer, iri yapılı, uzun boylu, güzel yüzlü biriydi. Babası daha kendisi çok küçükken vefat ettiğinden annesi onu kendi akrabaları olan Haşimoğulları arasında büyütmüştür.
Hz. Zübeyr b. Avvâm’ın hayatı.
Hz. Zübeyr’ in putlara hiç tapmadığı, cahiliye inanışlarına meyletmediği, İslam'a davetin ilk günlerinde daha 16 yaşındayken Hz. Ebubekir'in vesilesiyle İslam’a girdiği nakledilir. Ok atmayı, kılıç kullanmayı ve ata binmeyi öğrenerek yetişen Hz. Zübeyr, Mekke döneminde İslam adına ilk kılıç çeken sahabe oldu. Aynı zamanda cahiliye devrindeki ve bedevi kültürün etkili olduğu o günkü toplumda okuma-yazma bilen sınırlı sayıdaki Mekkeliden biriydi. Allah Resulü Mekke'de muhacirleri birbirleriyle kardeş kıldığı vakit kendisini de sahabenin ileri gelenlerinden olan Abdullah b. Mesud ve Talha B. Ubeydullah ile kardeş yaptı. Müşriklerin Müslümanlara karşı baskıları artıp, Allah Resulü’nün de hicret için izin verdiği zaman, ilk kafile ile birlikte Habeşistan'a gitti. Ardından müşriklerin iman ettiği ile ilgili bir haber yayılması üzerine geri döndü, haberin asılsız olduğunu anlayınca Zem’a b. Esed himayesinde Mekke'ye girdi. Ancak baskıların artarak devam etmesi üzerine ikinci defa Habeşistan'a hicret etmek zorunda kaldı. Bu sırada Habeşistan'da Necaşi Ashame’ye karşı bir ayaklanma meydana gelmişti. Ayaklanmayı bastırmak için yapılan savaşta Hz. Zübeyr; Necaşi’nin yanında yer aldı. Bir süre sonra Necaşi yapılan savaştan zafer elde etti. Allah Resulü'nün Medine'ye hicret etmesinden sonra kendisi de Medine'ye hicret eden Hz. Zübeyr, Resulullah hayatta olduğu sürece kendisine bir zarar gelmesin diye O’nu (s.a.v) bir gölge gibi takip etti. Medine'ye hicretten sonra Muhacirlerle-Ensar arasında kardeşlik tesis edildiği zaman Allah Resulü kendisini Seleme b. Seleme (r.a) ile kardeş yaptı. Aynı zamanda Mekke'nin fethinde İslam ordusunun sancaktarlığını yapmıştır. Resulullah ile birlikte bütün gazvelere katılan Hz. Zübeyir; Resulullah'ın vefatından sonra da İslam pınarının farklı diyarlara ulaşması için durmadan mücadele etmiştir. Ayrıca Hz. Ebubekir döneminde Medine yakınlarına kadar gelen isyancılara karşı İslam'ın başkentini muhafaza etme görevini yerine getirmiştir. Cepheden cepheye koşan Hz. Zübeyr Mısır'ın fethinde de önemli bir rol oynamıştır. Hz. Ömer 642‘de Mısır’ın kalesini kuşatan Amr b. As (r.a)’a yardım için onu 4.000 kişilik bir kuvvet öncülüğünde göndermiştir. Bunun neticesinde Mısır'ın o zamanki hükümet merkezi olan Heliopolis Hz. Zübeyr tarafından feth edilmiştir. Hz. Ömer'in en yakınındaki kişilerden olan Hz. Zübeyr; Hz Ömer'in şehadetinden sonra, halife seçimini gerçekleştirmeleri için tayin edilen 6 kişilik Ashabû’ş Şura (Danışma kurulu) üyelerinden biri olmuştur.
Hz. Zübeyr b. Avvâm’ ın Fazileti.
Birçok fazilete sahip olan Hz. Zübeyr daha dünyadayken Cennetle müjdelenen 10 sahabeden biri olmuş ve Resulullah'ın; “Zübeyr Cennette benim komşumdur.” lütfuna mazhar olmuştur. Ayrıca Allah Resulü'nün “anam-babam sana feda olsun” dediği iki sahabeden biri olmuştur. Ayrıca Allah Resulü Hendek Savaşından sonra “Her peygamberin biri havarisi vardır, benim havarim de Zübeyr b. Avvâm’ dır.” (Müslüm) diyerek ona olan muhabbetini dile getirmiştir. Resulullah'ın muhafızlığını yapan Hz. Zübeyr, Mekke'de Allah için ilk defa kılıç çeken Sahabi olmuştur. Bununla birlikte İran, Suriye, Filistin ve Mısır gibi yerlerin İslam orduları tarafından feth edildiği savaşlarda asker veya komutan olarak bulunan Hz. Zübeyr; Hz. Ebubekir'in kızı olan Zâtun’n-Nikateyn lakablı Esma(r.a) ile evlenerek Peygamber efendimizin bacanağı olmuştur. Şehitlere olan sevgisinden dolayı çocuklarına Mus’ab, Hamza, Ubeyde, Abdullah gibi şehitlerin isimlerini vermiştir.
Hz. Zübeyr b. Avvâm’ ın çektiği sıkıntılar.
Hz. Zübeyir Müslüman olduktan sonra, birçok sahabenin başına gelmiş olan akraba baskısı ile imtihan olmuştur. Babası daha kendisi küçük yaştayken hayatını kaybettiğinden velayetini amcası Nevvel b. Huveylid almıştı. Hz. Zübeyr' in Müslüman olduğunu duyan amcası eski dinine dönmesi için ona ağır işkenceler yapıyordu. Bu zorluklara dayanamayan Hz. Zübeyr, gözü yaşlı olarak Resulullah’tan ayrılıp Habeşistan hicretlerine katıldı. Ayrıca İ’lâyi Kelimetullah’ ı hakim kılmak için girişilen birçok savaşta onlarca yara almıştı.
Hz. Zübeyr b. Avvâm’ ın vefatı.
Şehadet arzusu ile yaşayan Hz. Zübeyr, Hicri 36 yılında 64 yaşındayken Basra’nın Siba Vadisi'nde şehit edilmiştir.
KAYNAKÇA:
1-Üsdül Ğabe, Îbn Sa’ d.
2-İslamansiklopedisi.org.tr
3-Siyervakfi.org
Söz&Kalem | Abdulselam DEMİR