Söz&Kalem Dergisi - Emel Yegin
Ey örtüsüne bürünen kalk ve uyar..
evet bu düstur bize şiar edildi bu dustur kulağımıza uyarma sahiplenme koruyup kollama emri verildi ama görünen o ki uyumak ahir zaman insanınin imtihanı olarak kabul edildi..geçen günlerde boykotlu ürünlerle ilgili bir çalışmada ne kadar zayıf ne kadar açiz ne kadar kapitalist sistemin kölesi olduğumuz bir kez daha anladım insanlara o kadar empoze edilmiş ki yabancı ürünlerin markalarına tutku ile bağli insanlar ölüm katliam vahşet gibi sözcüklere tahammülleri bile yok.
Bir çok insanın haberi yoktur yanlış almıştir diye uyarmak bile insanda derin yaralar bırakıyor o an bile bile aldığını fark etmek insanda bir süre duygu donuklugu yaşatıyor halbuki sadece yahudi mallarından uzak duracaksın bu kadar basit bir mevzu bile insanları ikiye bölmüş durumda bize ne devlet almasın ülkeye ya Filistin nerde biz nerde aaa valla başka markalara alışık değilim onlarda güzel üretiyor ne yapalım mecbur vs vs vs diye uzar gider.
Bir avuç Yahudi'nin nasıl bu kadar dünyada ticaret ve pazarlama devi olduğunu dünyada para ve sermaye piyasasınin nasıl sahipleri olduğunu anlatmaya gerek yoktur bence adamlar sadece kendi düşüncesine mensup kişilerden alışveriş yaptığı için tek bir kuruşlarini bile başka bir inanctakine ne sebeble olursa olsun vermedikleri için kendi aralarında inançlarına duruşlarına o kadar sadık kaldıkları için bu konu ve örnekler uzar gider..
Bu örnekler karşında bizİm onsuz yapamam onsuz duramam gibi basiretsiz bir duruş sergileyip yahudi mallarını evimize doldurup akşam haberlerde çıkan vahşete üzülmemiz timsah gözyaşlarindan başka bir şey değildir. boşuna kendimizi kandırmayalım.
Davasi olmayan duruşu olmayan toplumlar yok olmaya mahkumdur. Sadece kısa süreliğine değil ebediyen boykot çağrısını yerine getirmek inançlı bir müslüman bir ebeveyn bir insan bir vicdani mesele ile bakmali çocuklarımızı çevremizi bu doğrultuda harekete geçirmeliyiz. Amasiz fakatsiz nedensiz bir hareket olmalı hiç bir dünyevi sebep kardeş kanının dökülmesine bahane olamaz. Anladım ki bu vicdani duruş herkese nasip olmaz olmuyor da. Hayatlarımıza bir devrim niteliğinde dava şuuru ile sadeliğe temizliğe yerli ürünlere geçmeli katil vahşi yamyam topluluğu ebeden ve daimen boykot etmeliyiz.