Dünyaya açınca gözlerimizi, bize umutla fısıldanan ilk şey Allahû Ekbêr oldu. Yani Allah'ın en büyük oluşu. Aslında hayata bağlanır bağlanmaz, her şeyin üstünde, en üstün olanın bize vermek istediği bir mesaj vardı:
"Hayat yolun engebeli olacak; düşmeler, yıkılmalar yaşayacaksın ey kulum! ‘Asla yapmayacağım’ dediğin şeyleri yaparken bulacaksın kendini, nedametle savrulacak ve yaptıklarına gözyaşı akıtacaksın. Çölde kaybolmuş bir gezgin gibi ölüm uykusuna gidercesine kendini çaresiz hissettiğin anların olacak. Düşmanınla bir mücadelen olacak senin ve çoğu kez yenilmiş olarak sürdüreceksin bu zorlu mücadeleyi. Günahlara dalacaksın, çırpınıp duracaksın ümitsizlik bataklığında. Belki de senden taşan günahların, dağları aşacak ve gözünde telafisi imkansız gibi görünecek..”
"İşte ey kulum! Açarken gözlerini dünyaya, sana duyurduğum ilk şey, en büyük oluşum."
"Unutma ki o dağları da yaratan Benim, onları dağıtacak olan da..."
“Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: 'Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak.”
(Tâ-Hâ 105)
Ahmet Karadeniz