Söz&Kalem Dergisi - Sena Elçi
Yazar Hakkında
Pakistan asıllı Nouman Ali Khan, 1978'de Almanya'da doğmuştur. "Tek gayesi Kur'an farkındalığını ve değerini yaymaya çalışan bir kurum" olarak tanımladığı Bayyinah Enstitüsü'nün kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olmakla birlikte, Enstitü'nün bir kısım derslerinin ana okutmanıdır. Suudi Arabistan'ın Riyad şehrinde tamamladığı giriş seviyedeki eğitimi, Arapça çalışmalarının başlangıcıdır. Daha sonrasında Arapça alanında yoğunlaşıp Dr.Abdus Samie'nin eğitimi ile yoğun ve muntazam bir Arapça dil bilgisi anlayışı geliştirmiştir. Birçok üniversite öğrencisine de modern parça ve klâsik Arapça derslerini vermiştir.
Kitap Hakkında
Kitap, çoğu kez çözüm yollunu aradığımız sorunlarımızın en güzel cevabının yanı başımızdaki Kur'an olduğunu anlatan bir eserdir. Kur'an'ın kul ile Rabbi arasındaki bağdan kul ile kul arasındaki ilişkiye kadar her konuda bize el kılavuzluğu yaptığını söylerken önce sorunu dile getirip sonra bir ayetle o sorunun çözüm yolunu izah etmektedir. Ayrıca ayetleri kelime kelime hatta bazen harf harf açıklayarak o kelimenin/harfin neden orda kullanıldığını anlatarak Kur'an'a olan hayranlığımızı ziyadeleştirmektedir.
Özet
Allah, İslam dinini sadece dilimizle değil kalbimizle de yaşamamızı istemektedir. İslam’ı yaşarken kalbimizle hissetmemiz, aslında ne kadar değerli bir hazineye sahip olduğumuzun farkına varmamız gerekmektedir. Peki, kalbimizi tekrar hissetmemizi sağlayan bu kitap nelerden bahsediyor dilerseniz birkaçına değinelim.
"Allah'a Dua ile Bağlanmak" Kul, aciz olduğunu bilerek Allah’ın yüceliğini itiraf edip sevgi ve saygı içerisinde Allah’ın lütuf ve ihsanını dua ile talep eder. Duada ana hedef, insanın halini Allah’a arz etmesidir. Dua, kul ile Allah arasında bir diyalogdur. Yüce Allah, varlığını ve birliğini çeşitli vesilelerle haber vermiş, kullar da varlığına ve birliğine inandığı o yüce yaratıcı karşısında duygu ve düşüncelerini, saygı ve ümitle dua vesilesiyle dile getirmiştir. Her şey ama her şeyi ayakkabı bağcığına kadar belki de belirtip, gerçekleşmesini bekleriz. Eğer isteklerimiz gerçekleşmezse hemen “Neden dualarım kabul olmuyor?” diye sorgulamaya başlarız. Hâlbuki Mevlana’nın “Üzülme! Bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı içindir ya da olmaması gerektiği içindir.” sözü bizi teselli edecekken neden ümitsizliğe düşelim ki? Şu koca kâinatta Rabbimiz kadar hiç kimsenin bizi sevip/düşünmediğini fark ederiz. Bizim için neyin iyi olacağını ondan daha iyi kimse bilemez.
“Birlik İçinde Müslüman Bir Toplum İnşa Etmek” Asır suresini duymuşsunuzdur. Rabbimiz ayetinde insanların ziyan içinde olduğunu söylüyor. Ardından “ancak” diye istisnaları sayıyor. Burada 4 durum var fakat yazar burada sadece bir tanesi üzerinde durmuştur. Rabbimizin şu cümlede bahsettiği düşünce üzerine bizimle beraber biraz tefekkür etmeyi istiyor: “hakkı tavsiye edenler” Bir toplum yanlış bir yoldaysa belkide birilerinin uyarmamasındandır. Bizden önceki topluluklar da batıl yollardaydı. Peygamberlerin gelip onları uyarması, hakkı tavsiye etmesi bu ayeti destekler niteliktedir. Görüldüğü gibi burada da Rabbimizin ayeti bize yol göstermektedir.
Kimi zaman okuyup geçtiğimiz Kur'an'ın, ne demli bir ahenkle yazılmış olduğunu bu kitapla daha iyi anlayacaksınız. 14 asır önce inmiş hayat reçetemizin bugün bize yol kılavuzluğu yapması Kur'an'ın en büyük mucizesidir. Duam o ki, bu eser günümüz Müslümanların kalplerine “Diriliş” muştusu olmasıdır. Kur'an'ı daha iyi okumak, anlamak, yaşmak duasıyla...
Kelamımın sonuna gelmişken sizi bu ay ki kitapla baş başa bırakıyor ve siz değerli okurları ilmin sahibine emanet ediyorum.