Mustafa Yalçınkaya | Söz&Kalem Dergisi
Kitabın Adı: İslami Yeniden Doğuşun Sorunları
Yazar: Aliya İzzetbegoviç
Yazar Hakkında: Aliya İzzetbegoviç, 1925 yılında bugün Bosna-Hersek’in kuzeybatısında bulunan Bosanski Šamac kasabasında dünyaya geldi. Ailesi İslâmî duyarlılığa sahip bir aileydi. 16 yaşında Müslüman Gençler adlı bir kulüp kurarak aktif ve gayretli bir insan olacağının işaretlerini vermeye başladı. Aliya İzzetbegoviç, İslam’ı gerçek manada savunduğundan ve ateizme karşı olduğundan komünist yöneticilerin en önemli hedeflerinden biriydi. Bu sebeple 1949’da İslamcılık suçlamasıyla hapse girerek beş yıl hapis yattı. Hakkında çeşitli dillerde birçok eser ve makale yazılan Aliya İzzetbegoviç siyasal kimliğinin yanında İslâmî fikriyatı ile de öne çıkar. İzzetbegoviç, Yugoslavya’nın parçalanma sürecinde siyasete girerek 5 Aralık 1990’da yapılan seçimleri kazandı ve Bosna-Hersek cumhurbaşkanı oldu. Ancak sağlığının görevini sürdürmesine imkân vermemesi üzerine 2000 yılı Haziran’ında görev süresi tamamlanmadan devlet başkanlığından çekildi ve 19 Ekim 2003’te vefat etti.
Kitap Hakkında: Aliya bu eserinde aziz İslam’ın insanlar ve toplumlar nezdinde geri kalmış gibi görünmesinin nedenlerini göz önüne sermekle beraber, bunların çözümü noktasında yapılabileceklerden bahsediyor.
Özet: Kitap, muhtelif zamanlarda ve konularda yazılmış 13 makaleden müteşekkil. Kur’an’ı Kerim üzerine mülahazalar, Allah Resulü Hz. Muhammed (sav), hicret, Kudüs davası, İslam’da kadın meselesi, Müslümanların yetiştirilme tarzı, Müslüman halklarının milli ve toplumsal kurtuluş mücadelesi, İslam ve çağdaşlık problemi gibi temaları ele alan yazar, bu konulardaki muğlaklıkları ve müphemlikleri İslam’ın saf anlayışıyla gidermeye çalışır.
Kitabı meydana getiren makalelerin yazıldığı dönemdeki çalkantılı siyasi hava ve savaş atmosferi hiç şüphesiz yazarın fikir ve ruh dünyasını da etkilemiştir. Ki bu durum göz önünde bulundurulup kitabın okunmasında ayrıca bir fayda görüyoruz.
İslami esasların bireysel ve toplumsal hayattan soyutlanması, yazara göre başlıca problemlerdendir. Buna binaen yazar, İslam’ın toplumsal hayatı düzenleyici ve ıslah edici yönünün ihmalinin neticelerine dair çeşitli misaller getirmekle kalmayıp çözüm önerilerinde de bulunur. Müslüman milletlerin, tarihin bıraktığı kalıntılardan kurtulmak için asıl olana, İslam’ın temel kaynaklarına yönelmelerinin ve kendi idealleri için aksiyon ve hareket içinde olmalarının elzem olduğuna inanır.
Kitapta, “İlim, Müslüman’ın yitiğidir ve bulduğu yerde onu almalıdır.” hadisine atıfta bulunan yazar, sahih bilgiye ulaşma gayretinin ehemmiyetini de hatırlatmıştır okuyucularına.
Hayatını özveri ve diğerkamlık ile İslam dininin dünyaya hakim kılınmasına adayan ve bu uğurda bir mücadele ve mevzubahis olan kitabı ortaya koyan Aliya, miras bıraktığı fikriyatı ile bir kandil misali yollarımıza ışık tutmayı sürdürmektedir.