Söz&Kalem Dergisi - Sena Elçi
Yazar Hakkında
Muhammed Emin Yıldırım,1973 yılında Erzurum'da doğmuştur. İlkokulu bitirdikten sonra orta ve lise eğitimlerinin yanında medresede Arapça ve temel İslâmî ilimler alanında dersler almıştır. Ardından İstanbul'a gelerek İslam'ı ilimlerdeki eğitimine devam etmiştir. Bilâhare 1999-2004 yılları arasında Mısır'da Arapça ve İslâmî ilimleri de kapsayan eğitim çalışmalarında bulundu. Düzenli olarak dersler yapan yazar 2010 da Siyer Vakfı'nın kurulmasına öncülük etti. Söz konusu vakıfta "siyer ve sâhabe" konuları üzerine dersler vermektedir. Siyer alanında araştırma ve eğitim çalışmalarına devam eden yazar, bu konular üzerine eserler yazmıştır.
Kitap Hakkında
Kitap, yazarın ahlak ders serisinin son kitabıdır. Kardeşliğin önemine binaen kardeşliğin ahlâk boyutunu ele almıştır. Yazarın,11 ders üzerine anlattığı kitap "kardeşliğin anlam ve değeri" ile başlayıp "nasıl kardeşlik olacağını?" , "nelerin kardeşliği koruyacağını?" ve "neler olmazsa kardeşliğin asa olmayacağını" ayet, hadis ve sâhabe örnekleriyle aktarmıştır. Devamında "kardeşliğin oluşmasına engel olan en önemli hastalığın ırkçılık" olduğuna değinen yazar bu amansız hastalığın tedavi yollarına dair ilaçlara değinmiştir. Bilâhare, "kardeşliği yıkan en amansız virüs olan gıybete" değinmiştir. Son olarak "kardeşliğin sağlam bir temel üzerine bina etmek için ne yapmamız gerektiğini" anlatmış ve bize güzel bir rota çizmiştir.
Dilerseniz kardeşliğin önemini anlamak için özet kısmına geçelim.
Özet
Yazar; kardeşliği hilkatte kardeşlik, nesepte kardeşlik, sütte kardeşlik ve dinde kardeşlik olmak üzere dört başlıkta ele almıştır. Genel olarak dinde kardeşlik üzerinde duran yazar din kardeşliğinin öneminden ve güzelliklerinden bahsetmiştir.
Evet müminler kardeştir. Onları birleştiren bağ kan bağı değil; din bağıdır, iman bağıdır, inanç bağıdır. Din kardeşliğinde annelerimiz ya da topraklarımız değil imanımız birleştirici bir unsurdur. Mümin kardeşlerimizi renklerine ve coğrafyalarına göre tasnif etme, seçme hakkımız olamaz. Çatı tek çatıdır ve "La ilahe illallah" çatısıdır.
İslam kardeşliğine en güzel örnek, tarihte eşi benzeri olmayan ensar-muhacir kardeşliğidir. Bu kardeşlik belki de Asr-ı Saâdet'in en önemli kardeşliğidir. Ancak bunun öncesi de vardır. Efendimiz ilk günden itibaren kardeşlik meselesini Müslümanların asli gündemi kıldı. Ve sonunda bu kardeşlik destanı yapıldığında bazen bir biriyle benzer özellikte olanları, bazen güçlü olanla zayıf olanın kardeşi kılmış, onları birbirine emanet etmiş ve böylece kardeşlik meselesinin temellerini daha işin başında atmıştı.
Peki günümüzde nerde böyle kardeşlik? Bunların hepsi Asrı Saâdet'te mi kaldı? Bu konuya binaen tanıklık ettiğim bir kardeşlikten bahsetmek istiyorum. Bir kardeşim ders çalışırken yanında ki arkadaşı ona bir kek verdi. Daha sonra o keki ikiye bölmüşlerdi ki bir kişi daha içeri girdi. Yarısını da ona verdiler. Daha sonra biri daha içeriye girince yarıya bölünen keki yine böldüler. Bu zincir öyle güzel devam etti ki son parça minik bir parçadan daha küçüktü. Tabi sonradan tebessümle anılan bir kardeşlik hikâyesi oldu.
Velhasıl kardeş olmak demek, Resulullah'ın dediği gibi "bir vücut gibi olmak, onun derdiyle dertlenmek, yanlış yola düştüğünde birbirini yıkayıp temizleyen iki el olmaktır."
Eserin bizde kardeşlik ahlakı aşılaması duasıyla...
Sena Elçi