Söz&Kalem Dergisi - Ömer Arslan
Adil olmak takvaya en yakın şeydir; kişinin takvasını, adaletinden anlarsınız. Kıldığı namazların sayısından değil, kıldığı namazların Şuayb misali onu adalet timsali kılmasın dan anlarsınız. Okuduğu cüzlerin sayısından veya işittirdiği Kur'ân kıraatinden değil, okuduğu Kur’an’ın adalet davetine ve adil olun emrine riayet edip etmemesinden anlarsınız. O halde, en başta nefsimize bir büyük ders olmak üzere, dikkat gerek. Adlden udûl etmemeli, adaletten asla şaşmamalı ve sapmamalı...
Adaleti Emreden Namaz / Metin Karabaşoğlu
Bir Müslüman bu şeriatı ve hükümleri kabul edip etmeme konusunda tercih sahibi değildir. Çünkü bu, imanın ve Müslümanlığı kabul etmenin zorunlu bir sonucudur.
İslam Hukuku / Yusuf El Karadavi
Balık denizin farkında olmayabilir, kimse balığa bir şey söyleyemez. Kuş gökyüzünü bilmez, köstebek toprağı. Virüs, virüs olduğunun farkında değildir. Bütün bir insanlığın derdi hâline gelmiş mikroplar, bilmezler özlerini. Onları ve neler yaptıklarını insanlar bilir ancak. İnsan; kuşu bilir, toprağı bilir, köstebeği bilir, haritayı bilir, atlası bilir, coğrafyayı bilir de kendisini nasıl bilmez, bilemez? Bütün bunları bilen insanın, kendini bilmemesi kadar büyük bir paradoks olabilir mi?..
Başarı Bedel İster / Nurullah Genç
Kur'an okunmadığı ve anlaşılmadığı takdirde sıradan bir kitap ya da beyaz bir defterle aynı değerdedir. İşte bu yüzden onun okunmaması, üzerinde düşünülmemesi ve anlaşılmaması için bu denli çaba harcamaktadırlar.
…Kitab'ın anlaşılmasının çok zor olduğunu söyleyen düşmanlara Kur'an'ın kendisi tekrar tekrar şöyle feryat etmektedir: ''Onlar hala Kur'an'ı gereği gibi düşünmeyecekler mi?'' Nisa/82
Kadın / Ali Şeriati
Dünya ne garip... Katil de maktul de aynı toprağın altında. Zalim de mazlum da aynı mekânda yan yana yatıyor. Bu tuhaf manzara Mescid-i Aksa'nın avlusunda da değişmeden devam eder.
Arzın Kapısı Kudüs / Talha Uğurel
Ne yazık ki içinde ahlaka aykırı pek çok olayın yer aldığı diziler, çoluk çocuğun maaile televizyon izleyebileceği "prime time"da yayınlanıyor. Bunlar ülkemizde 7-8 milyon kişinin izlediği, reyting sonuçlarında ilk sıralara yerleşen diziler... Peki, bu dizilerde ne sansürlendi? Araba markaları! Buzdolabından çıkan yoğurdun markası! Yani geride kalan bütün pespayelikler, ahlaka aykırı sahneler ve yansıtılan zihniyet aşikâr ama yoğurdun markası sansürlü...
Çevrimiçi Gençlik / Seyfullah Şenel
Boyun eğen insanlar köleliği güçlendiriyor. İş kölede bitiyor.
Bir gün köle: ''Hayır, ayakkabılarını boyamıyorum! “dediği anda, fırça kullanmasını beceremeyen efendi çaresiz kalacaktır…
Taşları Yemek Yasak / İsmet Özel
Hâlbuki Kur'ân, herhangi bir kitap değil. Bu Kitab'a "her zaman haklı olan müşteri" gibi yaklaşılmaz. Ona ancak bir dilenci gibi, iflas etmiş biri gibi, çölde kaybolmuş ve susuzluktan ölmek üzere olan biri gibi yaklaşılır. O adama bir damla su verseniz suyun ısınmış olmasından şikâyet etmez. Ya da "Soda olsa iyi olurdu. Portakal suyu yok mu?" demez. Sadece alır. Hidayete muhtaçsanız alırsınız. "Allah beni daha iyi biliyor, bilmem gerekeni de bilmemem gerekeni de O biliyor." dersiniz.
Bakara Suresi Sohbetleri 1 / Nouman Ali Khan
Eskilerin cehaleti, bilmemekten geliyordu. Eski cahiliye, bilgisizlik üzerine kurulu idi. Bugünün cehaleti ise bilgiden, bilmekten geliyor. Bugünkü modern cahiliye, bilgi üzerine kuruludur. Bugünün insanının cehaleti, bilgiden/bilmekten gelen kibirdir. Bu sebeple eskiler; "kişiye ilim olarak Allah korkusu; cehalet olarak da kibir yeter" demişler.
Hatıralarım / Sait Şahin
Çevresinde olup bitenlere ilgisiz kaldıktan, bir İslam beldesine düşmanların yerleştiğini ve Müslümanlara en ağır şekilde aşağıladıklarını hiçbir şey yapmayarak izledikten sonra Allah'a imanın da pek bir anlamı kalmıyordu.
İzzeddin El Kassam / Peren Birsaygılı Mut
Önce kendimizi eleştiriyoruz. Arınmanın vakti. Çağ, özeleştiriyi gerekli kılıyor. Geleceği karanlıktır özeleştiriden kaçanın. Uygarlığımız, bizi, sürekli olarak özeleştiriye çağırıyor. İnanırız, her birimiz için, her gün, bir tutanak düzenleniyor; kesin.
Batı Notları / Nuri Pakdi