Söz&Kalem - Ömer Arslan
Ramazan aç kalma ayı değildir. Ramazan açları doyurma ayı değildir. Ramazan fakirleri besleme ayı değildir!.. Asıl Ramazan, huyları değiştirme ayıdır!.. Titizliği bırakalım, çok konuşmayı bırakalım, günahların hepsinden, ufak tefeğinden, hepsinden son derece uzak kaçmaya çalışalım!.. Allah'tan da yardım isteyelim.
Oruç / Mehmet Zahid Kotku
Bakara 67.ayetin meali şöyle: "Musa kavmine, Allah bir sığır kesmenizi emrediyor demişti. Onlar da "Bizimle alay mı ediyorsun?" demişlerdi. O da "Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım demişti.
Sade bir kul olmanın kolaylığına aklımız yatmıyor. Adeta içimizde bir ses "Bu kadar kolay olmamalı bu! İçine biraz çetrefil baharatı katmalı! diyor. "Yokuşa sürmeli işleri..."
"Böyle kolay erişilebilir olmamalı Allah'ın rızası..." "Çileler koymalıyız araya!"
"Sığır kesmekle olacak iş mi bu?" "Ne yani bu kadarcık mı?"
Oruç Çiğnemek Sakızı Bozar mı Hocaaamm? / Senai Demirci
Ve “Orucun en ekmeli ise, mide gibi bütün duyguları, gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nev’î oruç tutturmaktır. Yani, muharremattan (haramlardan), malayaniyattan (faydasız, boş şeylerden) çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevk etmektir.”
Ramazan Risalesi / Bediüzzaman Said Nursi
"Müslümanlar olarak, en temel haklardan mahrum şekilde, elimiz kolumuz bağlıydı. Bir şey yapmak ve adım atmak istediğimizde, karşımıza dikilen dağlar, gerilen kollar, kurulan setler vardı. Program yapmak istesek salon yoktu, yazmak istesek basıp dağıtmak zordu, konuşsak dinletecek araç-gereç eksikti. Şimdi hepsi var. Hepsi var amma, istikrar ve sabırla iş yapacak şevk, planlı-programlı çalışacak kafa, işi maddiyata dökmeden ulvî amaçlarla hedefe kilitlenecek bilinç eksildi. Onlar da nerden tedarik edilir, bilinmez."
Afrika / Taha Kılınç
Önce kursaktan geçen lokma, sonra da insan bozuldu. İnsan bozulunca insanlık da bozuldu. Zerreden küreye bir bozulmadır bu. Zerreyi düzeltmeden küreyi düzeltemezsiniz...
Beşiği tevhitle sallanan çocuklar, küfrü yerinden salladılar. Zalimi gafil avladılar. Kâfirin uykusunu kaçırdılar. Abdestsiz yere basmayan komutanlar, besmelesiz süt emmemişti anasından. Dünyaya nizam dağıtan sultanlar, haram lokma görmemişti babasından. İslâm'ı kale bilen, kaleye muhafız olan Pîrân, şüpheli lokma sokmadı boğazından.
Helali Arama Stratejileri / Kollektif
‘’Ey şüphe yolunda koşan kişi, uyan artık kendine gel; gel, ölmeden önce kendini ateşten kurtar. O Kadir-i Mutlak’ın senin için yarattığı geceyle gündüz birbiri ardında bir uyum içinde gelir gider durur.’’
Atabetü’l-Hakayık / Edip Ahmet Yükneki
Her birimiz, kendisini, Allah'ın huzurunda hesaba çekilmiş olarak tasavvur etsin. Rabbi ona, ilâyı kelimetullah için, Allah'ın dininin hâkimiyetini gerçekleştirmek için ve gasbedilmiş Müslüman memleketlerin özgürleştirilmesi için ne yaptığını sorunca ne cevap vereceğiz?
"Rabbim, bu gaye için çalışmanın benim üzerime farz-ı ayn olduğunu bilmiyordum" mu diyeceğiz?
"Bunlar için çalışacak vakit bulamadım" mı diyeceğiz veya "Senin için çalışmanın zor ve bu yolun dikenlerle dolu olduğunu bildiğim için korktum, her tarafımı korku sarmıştı" mı diyeceğiz?
Müslüman Gencin Sorumlulukları / Mecdi El-Hilali
Türkiye, Batılılar tarafından fiilen, dışarıdan işgal edilmedi; içerden, zihnen işgal edildi. Türkiye şu an zihni işgal altında. Yani eğitim, kültür, sanat sistemi. Düşünsenize... Kendi sanatını, tarihini, kültürünü, medeniyet dinamiklerini, medeniyetini öğretmeyen, bunların altını oyan bir eğitim sistemi olabilir mi yahu? Kendi inançlarının, değerlerinin, tarihinin, tarihî tecrübesinin aşağılanmasını, yok sayılmasını eksen alan bir eğitim sistemi, kültür sistemi, sanat sistemi olabilir mi bir ülkede? Türkiye işgal edildi de, haberimiz mi yok? Yakın tarihini okuyamayan, yakın tarihine dünya kadar uzak tek toplumu biziz şu çivisi çıkmış dünyanın.
Okumak Nedir / Yusuf Kaplan
Bugün İslam ile Müslümanların arasında büyük farklılıklar oluşmuş durumda. İslam'ın ilk zamanlarında İslam ile Müslümanlar arasında hiçbir fark olmadığı için Müslüman tüccarlar ticaret için gittikleri ülkelerdeki insanların İslam'a girmesine vesile oluyorlardı. İnsanlara satacakları malların olumlu yönlerini anlattıkları gibi olumsuz yönlerini de anlatıyorlardı. İnsanlar da Müslümanların bu dürüst hallerinden etkilenerek toplu halde İslam'a giriyordu. O dönemler İslam ile Müslümanlar arasında fark olmadığı için İslam Afrika'ya ve Asya'ya kadar yayıldı. Fakat bugün durum hiç de geçmişteki gibi değil. İslam'ın tekrar dünyaya yayılmasını istiyorsak, her şeyden önce İslam'la aramızda olan farklılıkları kaldırmalıyız.
Cennete Otostop / Adem Özköse
Meşhur bir Batı masalı olan Sindirella'da, gece yarısı bozulan bir sihrin öyküsü anlatılır.
Masalda, masal perisi sihirli değneğini salladığında Külkedisi'nin eski, püskü giysisi harika bir elbiseye; yırtık terliği camdan ayakkabıya, balkabağı altından bir faytona, fareler atlara ve köpek faytoncuya dönüşmüştü. Ancak sihir tam gece yarısı bozulacaktı. Gong vurduğunda göz kamaştıran harikuladelikler aslına dönecek; altından fayton balkabağına ve atlar tekrar fareye dönüşecekti.
Gazze, Batı medeniyeti için Külkedisi masalındaki saat 12 gongu oldu. Sihir bozuldu, maske düştü, Batılı demokrasilerin gerçek yüzü tüm iğrençliğiyle herkese göründü.
Gazze, dünya kamuoyuna Batı'yı teşhir etti, Batı'nın ne kadar ikiyüzlü ne kadar zalim ve ne kadar gaddar olduğunu ortaya koydu...
Gazze Balkabağına Dönen Batı / Abdurrahman Cevher