Söz&Kalem - Ömer Arslan
Ne iyiydi onlar; Ne muhlis, ne Müslim insanlar…
Gönülleri vardı onların, cennetler kadar engin…
Ahiretleri vardı onların, ölümler kadar keskin…
Hüseyin gibi, Selahaddin gibi…
Esaretten Direnişe Selam / Muhammed Şakir
Özgürlüğü, istediğini yapmak olarak değil, insana kendisi olabilme şansının verilmesi olarak değerlendirmek gerek.
…
Eğer insan yalnızca "sahip olduğu" şeylerden ibaretse, onları yitirdiğinde, kendini de yitirecek, kim olduğunu bilemeyecektir.
Sahip Olmak ya da Olmak / Erich Fromm
Tünelin ucunda ışık görmesek de bir ışığın var olduğuna, er ya da geç görüneceğine inatla inanmamız gerekir.
Doğu’nun Limanları / Amin Maalouf
+ "Ama sevgili dostum, hangi yalanla yaşıyorsunuz?"
— "Zavallı siyah kardeşlerimizi soymak için değil de onları kalkındırmak için burada olduğumuz yalanıyla elbette. Sanırım bu oldukça doğal bir yalan aslında. Ama bizi çürütüyor, bizi öyle bakımlardan çürütüyor ki hayal bile edemezsin. Sürekli olarak bir üçkâğıtçı ve yalancı olduğumuz duygusuyla yaşıyoruz, bu bize işkence ediyor ve gece gündüz kendimizi aklamaya zorluyor. Yerlilere karşı hayvanca davranışlarımızın yarısının altında bu yatıyor.
Burma Günleri / George Orwell
İnsan; bir kadın, erkek, anne, baba, doktor, öğretmen, şair, ressam vs. olmadan önce insandır. Sosyal hayatta üstlendiğimiz roller, insan özümüze sonradan eklenen kimliklerdir. İnsan her şeyden önce insan olarak saygıya layıktır. İnsan onuru, her türlü toplumsal kimliğin, rolün ve imtiyazın ötesinde bir değere sahiptir.
Açık Ufuk / İbrahim Kalın
"Şehit nedir? Toprak uğruna ölen midir şehit? Hayır. Bir anlam uğruna, hakikat ülküsü uğruna ölendir şehit. Toprak da ancak, hakikat ülküsünün yurdu olursa uğruna ölünmeyi hak eder."
Yitik Cennet / Sezai Karakoç
Müslümanlar, kendilerine mahsus avantajlarının bilincinde olabilselerdi şimdiki yerlerinden daha farklı bir yerlerde olabilirlerdi. Ama bu avantajları, işe yarar hale getirilmedikçe bir işe yaramayacaktır. Bu avantaj yükte hafif pahada ağır bir şeydir: Müslümanca yaşamak.
Müslümanca Yaşamak / Rasim Özdenören
Amacımız en büyük gerçektir. Yeryüzünde tevhit davasıdır. Allah'ı bilme davası, tek Allah'a kulluk davası, Kur'an ve sünneti üstün kılma davasıdır. "Hüküm ancak Allah'ındır." davasıdır. Amacımız ve davamız Allah'ın izniyle gerçekleştiği gün puthaneleri yıkacağız ve efsanelerine son vereceğiz. Amacımız tahrip değil ıslahtır. Yıkmak değil, yapmaktır.
Zindan Hatıraları / Zeynep Gazali
Semaya bakmanın on faydası vardır denildi. Üzüntüyü eksiltir, vesveseyi azaltır, evham korkusunu giderir, Allah'ı hatırlatır, kalbinde Allah'a karşı saygıyı yeşertir, olumsuz fikirleri siler, sevda hastalığına fayda verir, müştak olanları teselli eder, birbirini sevenlere ünsiyet verir. O sema ki dua edenlerin kıblesidir.
Gökyüzüne Bakmanın Faydaları / İmam Gazali
İslam; benliklerin, bizlik potasında eritilmesini ve bu şekilde rıza–i ilahinin kazanılmasını vurgular. Bir Müslümanın “Ben idrakine” ulaşıp bilinçli ve şuurlu biri olabilmesi için öncelikle varlık dünyasındaki tüm eşya ve canlılarla birlikte, Yüce Allah (cc) tarafından yaratıldığını fehmetmesi gerekir. Ardından, bu yaratılışın gayesini anlamlandırması ve sonra da bir Müslüman olarak duracağı safı (beraber duracağı insanları) bilmesi, tanıması icap eder. İnanan insan kendi kişiliğini oluştururken âlemden bağımsız veya kopuk olmadığını da öğrenmiş olur.
Farklı Bakış / Faruk Kuzu