Bu çağda maalesef en çok yapılan hata budur. Özgürlük adı altında çok serbest bırakılınca sınırını bilmeyen, kontrolsüz, benmerkezci fakat sevimli gençler çoğalıyor. Bu gençleri eğer iyi yönetemezsek kaybederiz. Bu gençlerin itirazları, soruları var; dini de varoluşu da sorguluyorlar. İnsanlar bu çocukların deist olduğunu zannediyorlar, hâlbuki deist olmuyorlar, öğrenmeye çalışıyorlar. Bizim onların kafalarındaki tanrı tasavvurunu düzeltmemiz gerekiyor ki doğru ölüm bilincini, ölümden sonraki yaşam kavramını, soyut düşünceyi, sembolik düşünceyi, soyut kavramları öğrenebilsinler.
Kötülük Psikolojisi ve Toksik İlişkiler / Nevzat Tarhan
Birtakım mekteplerimiz var; birçok şeyler öğretiyoruz. Fakat hep eksik olan bir memur kadrosunu doldurmak için çabalıyoruz. Bu kadro dolduğu gün ne yapacağız? Çocuklarımızı muayyen yaşlara kadar okutmayı adet edindik. Bu çok güzel bir şey! Fakat günün birinde bu mektepler sadece işsiz adam çıkaracak, bir yığın yarı münevver hayatı kaplayacak... O zaman ne olacak? Kriz...
Huzur / Ahmet Hamdi Tanpınar
Tarihi idare eden Allah'tır ve Allah'ın dediği olacaktır. Büyük Rus yazarı Tolstoy, şimdi söylediğimi ispat edebilmek için iki bin sayfa roman yazdı. Tarihi idare eden insanlar değildir. Sanal kahraman olan sizler, Aleksandırlar, Napolyonlar vs. değil, tarihi kontrol eden Allah'tır. Size sadece öyle görünmektedir. Bizim yapmamız gereken şey ise, bilgi ve becerimize uygun en iyi şekilde çalışmak ve mücadele etmektir.
Köle Olmayacağız / Aliya İzzetbegoviç
Gazze, Batı medeniyeti için Külkedisi masalındaki saat 12 gongu oldu. Sihir bozuldu, maske düştü, Batılı demokrasilerin gerçek yüzü tüm iğrençliğiyle herkese göründü.
Gazze, dünya kamuoyuna Batı'yı teşhir etti, Batı'nın ne kadar ikiyüzlü ne kadar zalim ve ne kadar gaddar olduğunu ortaya koydu...
Gazze, Balkabağına Dönen Batı / Abdurrahman Cevher
Filistin'deki her yer gibi boynu büküktü Kudüs'ün. Bağrında utancını taşıyordu kirli ellerin. Oluk oluk dökülen kanlarıyla sararmıştı Mescid-i Aksa'nın kubbesi... Can çekişiyordu olanca celadetiyle; direniyordu bütün gücüyle. Esen her lodos; güneyden İsra ve Mirac'ın sahibinden nefes üflerdi hayat damarlarına. Can bulurdu, kan bulurdu beti benzi. Âdem misali dirilirdi; tekrar direnmek için lanetli Çıfıt zulmüne.
Pir-i İntifada / Mehmet Ali Gönül
Bize bir nefes daha, bir kalp atışı daha ve uzuvlarımızı hareket ettirebildiğimiz bir gün daha lütfeden Allah'tır. Fakat biz O'na yalnızca bir şeye ihtiyaç duyduğumuz, bir şeyin eksikliğini hissettiğimiz zaman yöneliyoruz. Allah ise biz talep etmezken dahi sürekli ikramlarda bulunmaya devam ediyor. Nefes alabilmemiz için dua etmemiz gerekmiyor. Hayal edebiliyor musunuz tersi olsa nasıl olurdu? İşitebilmek, görebilmek ve konuşabilmek için Allah'a dua etmek zorunda değiliz. Bir hayal etsenize…
Dirilt Kalbini / Nouman Ali Khan
Kulluk yolu kardeşsiz yürünmez, Mekke'nin zorlu yollarında sağında Zübeyr gibi ihlâs abidesi, Medine'nin taşlı yollarında solunda Muaz gibi ilim abidesi kardeşlerin olsun. Düşünce sana el uzatacak kardeşler edin ki yolda kalmayasın.
Abdullah Olmak / Muhammed Emin Yıldırım
Bir gün Beyazıd Bîstâmi'ye sorarlar;
Ne oluyor bize ki, ibadet ediyoruz ancak ibadetin lezzetini hiç alamıyoruz.
Bunun üzerine Bîstamî şöyle cevap verir:
"Siz ibadete ibadet ediyorsunuz, Eğer Allah'a ibadet etseydiniz ibadetin lezzetini alırdınız."
İslam’da Zor Zamanlar / Mehmet Görmez
İnsan nerede olursa olsun, aynı hissiyatı taşıyan kişilerle birlikte olunca aşılmaz sanılan zorluk dağları bir bir aşılırdı. Sıkıntılar hafifler, yollar kısalır, menzil yakınlaşırdı. İman dolu gönüller, İslam'ın kardeşlik potasında büyüyen yüce duygularla omuz omuza verince ölümcül çöllerde, hayat veren vahalar zuhur ederdi. Viran yerler bayındır olur, toprak münbitleşir, ot bitmez kıraç topraklarda rengârenk çiçekler açar, cennetvari gülistana dönerdi. Evet, her biri birer iman kütlesi olan dostlarla birlikte bulunuyor olmanın tadı başka, sevinci başkaydı. Böyle dostlarla, doğru bir ifade ile kardeşlerle birlikte zindanda olmak, aslında cennetin Tuba Ağacı altında gölgelenmek demekti. O halde zindanın medreseye dönüşmemesi için hiçbir sebep yoktu...
39. Koğuş / Naşit Tutar
İslam âleminde ne zaman bir yıldız batsa başka bir yıldız doğar. Ne zaman bir kahraman yok olsa başka bir kahraman ortaya çıkar. Allah onun zillete ve aşağılanmaya düşmesine razı olmaz. İslam dünyasının zillete düşmesinde Müslümanların zilleti vardır. Aşağılanmasında pusuda bekleyen düşmanlar kahkahayla gülerler. Tüm Müslüman halklar üzerlerindeki tozu silmeli, yürüyüşlerine yeniden başlamalı, merkezine, mesajına ve ilk özelliklerine tekrar geri dönmelidirler.
Müslümanlar ve Filistin Davası / Ebu’l Hasan Nedvi