Söz&Kalem-Vuslat Şen
Bu portremizde konumuz, Müslüman Bilim İnsanı Meryem el-İcliyye. Malumdur ki, 9. ve 10. asırlarda İslam tarihinde dini ilimlerin yanı sıra matematik, astronomi, kimya gibi farklı bilimsel sahalarda çalışmalar yapmış birçok kadın bilim insanları da yer almıştır. Meryem el-İcliyye’de onlardan birisidir. Astronomi alanında çokça kullanılan usturlap aletini geliştirmiştir. Ona birçok farklı özellikler katarak kullanımını kolay hale getirmiştir. Orta Çağ İslam dünyasında, İslam’ın Altın Çağının Öncü Kadın Astronomi Bilgini Meryem El-İcliyye’den bahsedeceğiz.
Doğumu ve Ailesi
İslam Devletinin ilk bilim kadını olan Meryem El-İcliyye, 10. yüzyılda Suriye’nin Halep şehrinde dünyaya gelmiştir. Kaynaklarda, doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Mühendislerden ve imalatçılardan oluşan bir ailenin içine doğmuştur. Meryem El-İcliyye, Kuşyar El-İcliyye’nin kızıdır. Babası Bağdat’ta tanınmış bir usturlap üreticisidir. Kuşyar, dünyanın hayatta kalan, en eski usturlabını icat ettiği kayıtlarda geçen bilim adamı Bastulus’un (Nastulus diye de bilinmektedir) çırağıydı.
Babasının Mirasına Sahip Çıkması
Meryem el-İcliyye, çocukluğundan itibaren babasının yanında usturlap yapımıyla ilgilenmeye başladı. Babasının ölümünden sonra mesleğinden etkilenen el-İcliyye, usturlap imal etmeye devam etti. Ancak bu kolay bir iş değildi; çünkü matematik ve astronomi bilgisi gerekiyordu. El-İcliyye, hem çalışkan hem de meraklı bir öğrenci olduğundan bu bilimleri öğrenerek usturlabı geliştirdi. Artık usturlap yardımıyla gök cisimlerinin yüksekliği, güneşin doğuş ve batış saatleri ölçülebilir, karada yön bulabilir hale gelmişti.
Meryem El-İcliyye, günümüzde saat, pusula, navigasyon cihazları başta olmak üzere; zaman, mesafe ölçümüne yarayan ve astronomik hesaplarda kullanılan pek çok cihazın atası olan usturlabı geliştirerek çağlar aşan bir bilim insanı olduğunu göstermiştir.
Halep Emiri Seyfüddevle’nin el-İcliyye’yi Saraya Çağırması
Devrinin yönetiminde Halep yöneticisi Hamdani hanedanının kurucusu Ebu’l-Heyca Abdullah b. Hamdan’ın oğlu Seyfüddevle’nin bulunduğu sarayında, insanlar ilmi gelişimini tamamlıyordu. Meryem el-İcliyye, usturlabın karmaşık yapısını geliştirerek, gök cisimlerinin yüksekliğini ölçme işleviyle astronomi alanında önemli yenilikler yaratarak dikkat çekmiştir. Bu icadıyla Bağdat’ta büyük takdir toplayan El-İcliyye, dönemin idarecisi Seyfüddevle tarafından sarayına davet edilerek çabasını ve çalışmalarını takdir etmiştir.
Kendisine her türlü yardımı vereceğini söylemiştir. Aynı zamanda el-İcliyye’den usturlabı sarayda üretmesini istemiş, ona istihdam sağlamıştır. Seyfüddevle’nin desteğiyle, el- İcliyye bilimsel çalışmalarını daha da geliştirmiş ve sarayda önemli bir mevkiye getirilmiştir. Bu dönemde, kadınların bilim dünyasında yer bulmasının pek yaygın olmadığı bir zamanda El-İcliyye, bu alanındaki en önemli isimlerden biri olmayı başarmıştır. Ayrıca icat ettiği usturlap, dönemin bilim dünyasında bir dönüm noktası olmuş ve çok sayıda bilim insanı tarafından kullanılmıştır.
“el- Usturlabi” Adının Verilmesi
Saatin yaygınlaşmasından çok önce, Müslüman astronomlar, zaman ve mekânı tek bir alette toplayan usturlaplar imal etmişlerdir. Usturlap yeni icat edilen bir alet değildi; İskenderiyeli Theon, usturlabı 5. yüzyılda icat etmişti. Ancak namaz vakitlerinin hatasız şekilde hesaplanması gerektiği için İslam medeniyetinde daha karmaşık aletlerin geliştirilmesi gerekmiştir. Usturlaplar, hem bilimin ilerlemesi hem de Müslümanlar için önemli bir rol oynamıştır. Bu sebeple de bu tür enstrümanları imal edebilmek her dönemde zorlu süreçlerle bilim insanları bir kariyer sağlamıştır.
Bu kariyeri takdiren ve el-İcliyye’nin onuruna, 1990 yılında, Amerikalı bir astronom bilgini, Henry E. Holt tarafından Palomar Gözlemevi’nde keşfedilen bir ana kuşak olan asteroite, “el-Usturlabi” adı verilmiştir. Ayrıca el-İcliyye, uluslararası bir bilim ve kültür mirası organizasyonu olan “1001 Inventions” tarafından, Orta Çağ’da İslam dünyasının uygarlığın her alanında gelişme gösterdiği dönemini ifade eden İslam Rönesans’ının (İslam’ın altın çağı) sıra dışı kadınları arasında sayılmıştır.
Bazı akademik çalışmalar, matematik dersi almamış olmasına rağmen el-İcliyye’nin, yaptığı usturlabın, yıldızların ve diğer gök cisimlerinin matematiksel konumlarını hassas bir şekilde belirlemek için kullanabileceğine işaret eden kanıtlar ortaya koymuştur. Matematiği ince işçilikle ve mükemmel metalürji bilgisiyle birleştirerek modern astronomiye ve İslam dinine yaptığı katkılar, zekâ seviyesinin ne kadar yüksek olduğunu kanıtlayıp göstermiştir.
Usturlap Nedir?
Uygulamalı bilimin büyük bir dalı olan usturlap, Güneş’in ve yıldızların konumlarıyla ve zamanla ilgili problemlerin çözümünde kullanılan astronomik bir alettir. Birçok astronomi probleminin çözümü için gerekli olan matematiksel hesaplamalarda kullanılır. İlk dönem basit usturlaplar, Yunan medeniyetinde kullanılmış ancak en gelişmiş şekline İslam coğrafyasında kavuşmuştur. Adı, Yunanca “yıldız” anlamına gelen “aster” ve “almak”, ölçmek, yakalamak” anlamına gelen “lambanein” kökünden gelmektedir.
Usturlap kelimesinin ortak anlamı; yıldızları anlamak için kullanılan bir alet şeklinde kullanılabilir. Meryem el-İcliyye’nin döneminde, gökyüzünün belli bir mekânda ve vakitte nasıl göründüğünü gösteren usturlapların bazıları küçük hacimli olup taşınabilirken bazıları da büyük olup çapları birkaç metreye ulaşmaktaydı. Böylece gökyüzünde Güneş’in yüksekliği ölçülebilir, gece ve gündüz vakitleri belirlenebilirdi.
Nnedi Okorafor’un “Binti”si İçin İlham Kaynağı Olması
Meryem el-İcliyye, diğer bir adıyla Meryem el-Usturlabi, İslam medeniyetinin ilk kadın mucidi olarak tarihe geçmiştir. İslam’ın Altın Çağı’nda bilim ve teknolojiye katkı sunan kadınlardan sadece biridir. El- İcliyye, babasından öğrendiği kısıtlı imkân ve bilgilerle usturlap isimli aletin geliştirilmesini sağlayıp döneminde büyük bir çığır açmıştır. Aradan geçen asırlara rağmen, 2016 yılında bilim kurgu yazarı olan Nijeryalı Nnedi Okorafor, “Nebula Ödüllü” Binti adlı romanında, kahramanının ilham kaynağının Meryem el-İcliyye olduğunu açıklamıştır.
Bahsi geçen ana karakter (Binti), usturlap yapımında uzman olan genç bir kadındır. Yazar, el-İcliyye’yi, Birleşik Arap Emirlikleri’nde ki bir kitap festivalinde tanıdığını; Meryem’in adının Binti’nin hayatına dokunduğunu ve Binti’nin babasının da usturlaplar yaparak, el-İcliyye’nin hayatından etkilendiklerini belirtmişlerdir.
Günümüzde Meryem el-İcliyye’nin Önemi
Geçmişten geleceğe, nesilden nesile böyle değerli isimleri aktarmak sorumluluk bilinci olan her Müslüman için bir borçtur. Meryem el-İcliyye, hem bir bilim kadını, hem de dahi bir mucit olup, bilim dünyasında kalıcı bir iz bırakmıştır. Yaşadığı dönem Orta Çağ İslam dünyasında kısıtlı imkânlara rağmen pes etmeyip usturlabı en modern haliyle geliştirip, çağının tüm bilim insanları için yol göstermiş ve yardımcı olmuştur. Bizlerde günümüzde el-İcliyye’nin mirasına sahip çıkmalı, hem ilim de hem de bilim de en iyisi olma yolunda büyük çabalar sarf etmeliyiz.
Selam ve Dua İle
Kaynakça:
Extraordinary Women from the golden age of muslim civilisation. (t.y) 1001 Inventions. Erişim adresi: https://www.1001Inventions.com/feature/womens-day/
Machkour, S. (2017, 18 Eylül). Mariam Al-Astrolabi: A Female Scientist or a Wish Upon a Star? Mvslim. Erişim adresi: https://mvslim.com/mariam-al-astrolabi-a-female-scientist-or-a-wish-upon-a-star/
Asher-Perrin, E. (2016, 2 Haziran). The Inspiration for Nnedi Okorafor’s Binti is a Muslim Scientist From the 10th Century. Tor.com. Erişim adresi: https://www.tor.com/2016/06/02/1he-mspiration-for-nnedi-okorafors-bmti-is-a-mushm-scientist-from-th- 10th-century