Söz&Kalem Dergisi - Firdevs Yüksel
Geceler karanlık Gazze de
Alevden bir battaniye sarmış şehri.
Yıldızlar bakmıyor artık bu tarafa,
Utançtan saklanmış gökyüzü bile.
Ve Yer yüzü hepsi mezar..
Bir Anne
Dilinde dua, gözlerinde korku,
Kucağında yorgun bir bebek,
Yarım kalmış ninnisini yutkunmuş, ağlayamamış bile.
Bir çocuğun çığlığı kalmış kulaklarda
“Allah’ım sana şikayet ediyorum" sana şikayet ediyorum!!
Toprak uyur mu anne?
Üstüne kapanmış binlerce yürek varken,
Her biri yarım kalmış bir öyküyken…
Uyur mu hiç, bir çocuğun son bakışıyla kavrulmuşken?
Ve geceler…
Her biri bir yas örtüsü şimdi Gazze’de.
Uyku bir suç , rüya bir günah sanki,
Çünkü rüyada bile düşüyor bombalar,ölüyor çocuklar.
Söyle anne…
Bir çocuk toprağa düşerken sessizce,
Yıldızlar neden çevirir başını?
Dünya neden döner sırtını..
Gök neden susar, toprak neden titrer?
Toprak uyumaz anne,
Çünkü toprağın kulağı var,
İçinde biriken ağıtları dinler sabahlara kadar.
Ve gün doğarken,
Bir annenin sessiz gözyaşında yıkanır güneş.
Biliyor musun?
Çocuklar hiç büyümez Gazze'de
Küçücük kefenlere sığar bedenleri
Göğe yürürler,
Bir lokma ekmek hayal ederek.
"Anne Cennete yemek var mı " diyerek
Bir çiçek buluyor çatlakta yerini,
Bir güvercin uçuyor dumanların içinden.
Ve sen, ey dünya!
Duymadın bile
Ama Biz söyledik türkümüzü bombaların altından
Ve küllerin içinden.
Çünkü her kelime bir direniş,her cümle bir diriliş..
Her göz yaşı bir tohum olur belki bir başka bahara .
Ve toprak…
Evet, toprak uyumaz anne,
Çünkü onun kalbinde atan şey
Artık sadece kan değil,
Küller içinden fısıldayan bir umut,
Ve her yıkımın ardında
Dirilen bir “Allah’u Ekber”dir.
Çünkü Gazze susmaz,
Gazze ağlasa da doğurur yarını.
Anneler ağlarken yükselir en içli dualar,
Ve çocuklar,
Ve çocuklar Külden bile gül yapar kendine
Bir tekbir yükselir
Bir tekbir
Bir nefes
Ve Allah'u Ekber...