Söz&Kalem Dergisi - Abdusellam Kaya
Yalçın ve sarp kayalıklar arasında,
Bir yıkımın ortasında vahadayım.
Dalgalar arasında ufuklara dalmış, seni düşlüyorum.
Düşlüyorum, çünkü ötesine ne elim varıyor ne de cesedim.
Çaresiz ve biçare, sadece seni düşlüyorum,
Ey Akdeniz’in barış güvercini.
Özgürlük taşıyorsun Sumud, yükün umut.
Yükün ağır, ama dik duruyorsun, karşında çetin bir zalim.
Yılmaz ve yıkılmaz bir dayanak var, unutma.
Dolara ve euroya sadık olanlara aldırma.
Aç yelkenlerini, Gazze’deki ümmetin adamlarına.
Aç ki utanır belki yerinde sayan ve duraksayan ümmet.
Unutma, sen umut ve özlem yüklüsün, ey Sumud.
Unutturma bu mezalimi, sesini duyur ve duyurt.
İzlemekten bitap düşmüş ümmetin yükünü omuzlamış,
Dalgalar arasında mazluma ışık olmaya,
Kudüs’ün kandillerinde yanan yağ olmaya adaylığını koymuşsun.
Biz biçareler, senin arkandan cesaretine ve azmine hayran kalmış ümmetin esirleri,
Sana sadece dua ve temennilerimizi emanet ediyoruz.
Ama sen, her şeye rağmen kametini bozmamış,
yürüyorsun ve yüzüyorsun, mazluma yelken açmış.
Arkandan iz bırakarak, gür bir nida bırakarak gidiyorsun.