BEŞ ŞEHRİN BEŞ TARİHİ DOKUSU 5/5
İslam Medeniyetinin Tarihi Dokuları 5/5
Medeniyet, insanlığın maddi ve manevi anlamda sahip olduğu değerler biçiminin bütünüdür. Bir toplumun tüm öğelerini kapsayan çok geniş bir tanımdır. Bu bağlamda müslümanlarda kendilerine has bir şekilde kadim ve köklü bir medeniyete sahiptir. Vahiy ve sünnet medeniyeti olan İslam medeniyeti, birey ve toplumun düşünsel, ruhsal, sanatsal ve idari gibi bir çok yönünü ortaya çıkarır. Şehir ve mekan algısı, İslam medeniyetinin yapı taşını oluşturmaktadır. Şimdi gelelim İslam coğrafyasındaki beş şehirdeki beş tarihi mekanı mercek altına almaya:
1-) Semerkant / Özbekistan:
Semer ile kent ya da kant kelimelerinin birleşiminden Semerkent ortaya çıkmıştır. Bu şehir ilk kez Soğd nehrinin yüksek bir yerinde kurulmuştur. Semerkent harabeleri günümüze kadar ulaşmıştır. Bu harabelere Efrasiyab denilmektedir. Günümüzde Özbekistan Cumhuriyeti sınırları içerisinde yer alan bu şehir, bir çok alim ve mütefekkire de ev sahipliği yapmıştır.
Registan Meydanı (Kum Ülkesi):
Özbekistan’ın Semerkant şehrinin antik kentinin tam merkezinde yer alan bir meydandır.
Registan Meydanı’nın üç tarafı, meydanın merkezine bakan büyük medreseler ile çevrilidir. Üç yapının da kendine özgü bir mimari dokusu vardır. Bu binalar sayesinde Semerkant, UNESCO Dünya Mirasları Listesine dahil edilmiştir. Registan, Özbek dilinde "kumlu yer" veya "çöl" anlamına gelmektedir. Doğu mimarisinin sembolü haline gelen mimari yapılanması sayesinde dünya çapında ün kazanmıştır.
2-) Timbuktu / Mali:
Mali’nin 8 idari bölgesinden biridir. Timbuktu kentinte yer almaktadır. Timbuktu kenti, kendine has dokusu ile bir çok antik mekana ve tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır. Geçmişi 2500 yıl öncesine uzanan tarihi Timbuktu şehrinin ilk yerleşim izlerine milattan önce 5. yüzyılda rastlanmıştır. Timbuktu, zaman içinde Afrika kıtasının en önemli kentlerinden biri haline gelmiştir.
Sankore Üniversitesi:
Sankor Üniversitesi, bunların en önemlileri arasında sayılmaktadır. Afrika’da bulunan en eski üniversitelerden biri olan Sankore Üniversitesi, Kuran-ı Kerim ve İslami ilimlerin öğretildiği; tıp, matematik, tarih, coğrafya, felsefe, astronomi gibi bilimlerin de üzerinde çalışıldığı üst seviye bir eğitim merkeziydi. İçerisinde 25 bin kadar öğrenciyi barındırdığı belirtilmektedir. Bahsedilen çalışmalar sayesinde yetiştirilen kişiler İslam’ın Batı Afrika’da yayılmasında rol oynamıştır. Bu yetiştirilen kişiler, aynı zamanda farklı İslami ilim merkezlerine giderek bu yerlere katkıda bulunmuştur.
3-) Belh (kubbet-ül islam) / Afganistan:
Belh şehri, Horasan olarak adlandırılan coğrafi bölgenin dört ana kısmından birini teşkil eder. Bir zamanlar bir çok açıdan dünyanın önemli şehirleri arasında sayılırken, Moğollar tarafından tamamen yıkılmıştır. Burada yetişen ilim, kültür, düşünce, bilim ve sanat alimlerinden ötürü şehre, Kubbet-ül İslam, yani ‘İslam’ın Kubbesi’’ ismi de verilmiştir.
Yeşil Camii:
İslam dünyasında kubbesi seramikle yapılan ilk camiidir. 15. Yy’da Timur tarafından yapılan bu sanatsal camii, halen yeniliğini koruyup bir çok ziyaretçisine ev sahipliği yapmaktadır.
4-) Trablus ya da Osmanlı Dönemindeki adıyla Trablusgarp / Libya :
Libya’nın başkenti ve en büyük şehridir. Trablus, binlerce yıl boyunca muhtelif medeniyetlerin etkisi altında kalmış bir şehir olarak tarihin derinliklerinde yer alır. Bu tarihi şehir, Akdeniz'in incisi olarak anılmaktadır. Trablus'un tarihi süreçteki en önemli dönüm noktalarından biri, İslam'ın yayılmasıyla başlar. 7. yüzyılda Müslümanlar, şehri ele geçirerek İslam'ın yayılmasına katkı sağladılar. Trablus, bu dönemde İslam medeniyetinin etkisi altında önemli bir merkez haline geldi ve İslam kültürünün izlerini taşımaya başladı. İslam medeniyetinin bu köklü izlenimi, günümüze kadar da devam etmektedir.
Trablus Kalesi ya da diğer adı ile Assai el Hamra:
Şehrin en eski anıtsal yapıları arasında gösterilir. Oldukça ilginç bir mimariye sahip bir kale. Sahile kurulu olan bu kalenin, sahil yönünde yapay bir havuz var. Bu havuz, kanallar vasıtasıyla denize bağlıdır. Sadece denizde gelecek olası tehlikelere karşı bir önlem olması için kurulmuş. M.s 7. Yy’da yapılmıştır. Surların bir yönü Libya’ya, diğer yönü de Lübnan’a bakmaktadır.
5-) Kahire / Mısır:
Mısır'ın başkenti, Arap dünyası ve Afrika’nın en büyük kenti. Kelime anlamı ‘’Galip veya üstün gelen’’ olan bu şehirin büyük bölümü Nil Irmağının doğu kıyısında, ırmağın Reşid ve Dimyat kollarına ayrıldığı noktanın biraz aşağısında yer alır. 1300 yılı aşkın süredir aynı alanda, aynı adla yer alan kent, Doğu ve Batı'nın, eski ile yeninin gelişigüzel bir bileşimini yansıtır. Nüfusu 20 milyonu bulan İslam’ın bu kadim şehri, tarihi dokusu mekanları ile birlikte ilmi ve kültürel anlamda da köklü bir geçmişe sahiptir.
Han el-Halili çarşısı:
13. Yy’da yapılmıştır. Çarşının bulunduğu meydanda tarihi El-Hüseyin ve El-Ezher camileri yer almaktadır. İçerisinde muhtelif eşyaları satışa sunan El-Halili çarşısı, Kahire’ye yolu düşen hemen herkesin uğrak yeri olmaktadır. İçerisinde antika ürünler, yöresel el sanatları, hediyelik eşya atölyeleri, değerli taşlar, baharatlar ve kültürel yiyecekler barındıran el-Halili çarşısı, halen bölge halkının ve turistlerin ihiyacını karşılamaktadır.