Söz&Kalem Dergisi - Ahmet Karaduman
Hamd, hak ve batılın mücadelesinde zaferi hakka, yenilgiyi batıla özgü kılan Alemlerin Rabbi olan Allah’adır. Selât ve selâm, hak davanın mübelliği Hz. Muhammed'e, ashabına ve hak davanın öncülerine ve askerlerine olsun.
Hak ve batıl mücadelesi, bu dünya hayatının imtihanlarından birisidir. Kişi iman ettikten sonra bu mücadele safhasına girer. Ömür boyu bu mücadeleye devam eder. Bu mücadele, sadece düşmanla çarpışmayı değil, aynı zamanda insanın kendi nefsiyle olan ilişkisini de içerir. Habil ile Kabil’den bugüne ve bugünden kıyamete dek bu durum aynı minvalde devam edecektir.
İçinde bulunduğumuz asırda, başını Filistin ve Kudüs'ün çekmiş olduğu mücadele de hak ve batıl mücadelesidir. Bugün Suriye, Yemen, Irak, Bangladeş, Keşmir ve daha nice İslâm beldelerinde yaşamış olduğumuz ve içerisinde bulunduğumuz mücadele de hak ve batıl mücadelesidir. Bu ayla beraber üzerinden tam 365 gün, yani 1 yılın geçtiği Aksa Tufanı da bu hak ve batıl mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biridir.
Aksa Tufanını anlamak için savaş öncesini ve sürecin buraya nasıl ulaştığını iyi bilmek, nelerin olabileceğini okuyabilmemiz için önem arz etmektedir. Aksa Tufanı 1917 yılında Balfour Deklarasyonun imzalanışı ve sonrasında Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin varlığı söz konusu olmasının ilk gününden itibaren başlayan bir mücadelenin adıdır. Resmi olarak bu tarih itibariyle Filistin topraklarında bizzat Filistinliler her türlü zulme uğradılar: Sürgün, tehcir, zindan, şehadet, işkence.
Tam 107 yıldır Filistinli Müslümanlar, işgalcilerden zulüm görüyor. Sadece Filistinliler değil, tüm İslam ülkelerinin halkları bu zulümden payını aldı.
İşgal rejimi, kurulduğu günden bu yana aralıksız bir şekilde Filistin halkına zulmetmeye, onları katletmeye devam etti. Bu katliamların birçoğu isimsiz kaldı, bazılarına ise isim koyduk: Deyr Yasin, Sabra Şatilla, Kalkila, Han Yunus katliamı ve daha niceleri.
Filistin ve özelde Gazze halkı bir yıl değil, 107 yıldır sessiz bir katliamdan geçiriliyor. Filistinli Müslümanların, Aksa Tufanı sürecinde uğradıkları katliam, Mücahitlerin 100 yılın intikamının provasını yaptıkları içindi.
Aksa Tufanı, sadece bu katliamların intikamı olarak değil; Filistin ve Kudüs davasını unutmuş, işgalcilerle artık el sıkışmaya kadar cesaret eden Müslüman ülkelerin liderlerinin ellerini kesmek ve bu sessizliği bozmak için geldi. Yeni nesilde Filistin davası şuurunu unutturmamak, daha da canlandırmak için Aksa Tufanı Harekatı gelişti.
Hak ve batıl mücadelesinin sadece bir olayı olan Aksa Tufanı, işte tüm bu sebeplerden ötürü yapıldı. Uyuyan bir ümmetin uyanması ve harekete geçmesi için yapıldı. 107 yıldır süren zulmü çıplak bir gözle görmemiz için yapıldı. İşgal zindanlarında yıllardır tutuklu bulunup her türlü işkenceye maruz kalan Müslümanların neler çektiğini duyurmak için yapıldı.
Sizce bu Tufan hedefine ulaştı mı?
Elbette ulaştı.
Artık en küçük çocuklarımız bile Kudüs'ten haberdar. Hamas'tan, İslami Cihat’tan haberdar. Ebu Ebuyde'den, Muhammed Dayf'tan ve Yahya Sinvar'dan haberdar.
Yetmedi, artık siyonist rejim ve ABD her vicdan ehlinin düşmanıdır. Dünyada bu ülkelere mensup olmak, bir meziyet olmaktan çıktı ve hedef haline geldi. Savaş, İslam ümmetinin gençlerine cihat şuuru ve iman tazeleme fırsatı verdi.
Bundan böyle dünya, 7 Ekim 2023 yılından öncesi gibi olmayacak. İslam dünyasının halklarını ve İslami hareketleri büyük bir değişim bekliyor. İslam ümmetinin gençleri artık ne yapması gerektiğini ve sorumluluklarını idrak etti.
Ve belki en güzeli de…
Yenilmez denilen işgal gücünün bir sabah ansızın sadece 1000 küsur mücahitle nasıl yerle bir edileceğini öğrendik.
Ve dahası dünyanın en büyük istihbarat ağına sahip olanların, iman ve taktiğin karşısında nasıl rezil olduğunu gördük.
Ve belki de daha neler duyacağız.
Evet…
Aksa Tufan'ı insanlık tarihi boyunca hak ve batıl arasında cereyan eden mücadelelerden yalnızca birisidir ve sonda olmayacaktır. Hak ve batılın çarpışması kıyamete kadar devam edecek. Önemli olan bizim bu mücadelede nerede durduğumuzdur!
Bunu unutmayın!
Hak geldiğinde, batıl zail olur.
İşte hak geldi ve batıl zail olmaya yüz tuttu.
Ey Allah'ım! Bizleri mutlak hakkın ve mutlak batılın savaştığı bu mücadelede mutlak hakkın askeri ve destekçisi kıl…
Amin…