Söz&Kalem Dergisi - Hamza Korkmaz
Filistin ve Gazze; Dağları olmayan, fakat dağlar misali adamlar yetiştiren, yalçın kayalar timsali liderler doğuran bir coğrafya…
Tarihi, Ricalullahlar ile dolu bir bölge. Siyonist işgale karşı nice büyük şehidler veren ve halen de Din-i mubin için bedel vermeye devam eden bir bölge.
Şeyh Ahmet Yasin, Abdulaziz Rantisi, Fethi Şikaki, Nizar Reyyan, Yahya Ayyaş, Salih Aruri, İsmail Heniyye ve en nihayetinde Ebu İbrahim Yahya Sinvar!
Her biri bir dava, metod, kılavuz, yol ve yöntem rehberi. Her birisi birer alim, arif, abid, lider, mücahid ve komutan. İslam davası uğruna, sahip oldukları her türlü makam, mevki ve konumu hiçe sayacak kadar feragat sahibi önderler. İslam’ın ölümsüz olan ter u taze mesajını yeryüzüne yaymak, her türlü zulme karşı başkaldırmak ve her türlü bedeli göze almaya daima hazır olmak ile bilinen yiğit Allah erleri…
Kalemler, her zaman böylesine büyük şahsiyetleri anlatmaya kifayetsiz kalmıştır. Biz geride kalanlar, yalnızca bu müstesna önderlerin hayat öykülerinden bir fragman aktarabiliriz.
Şehid Lider Yahya Sinvar…
Esaretten hürriyete, hürriyetten liderliğe, liderlikten şehadete doğru yükselen iman ve irade dolu bir yaşam öyküsü…
Tam adıyla Yahya İbrahim Sinvar, 1962'de Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus Mülteci Kampı'nda doğdu. Anne ve babası Askalan’daydı. Ancak "Nakba" (Büyük sürgün/felaket) olayından sonra kendi topraklarında mülteci durumuna düştüler. Han Yunus Erkek Ortaokulu'nda eğitim gördü. Akabinde Gazze İslam Üniversitesi'nden Arap dili alanında lisans derecesi ile mezun oldu. Henüz ortaokul döneminde İslami direniş ruhunu kuşandı. İlk kez 1982 yılında 19 yaşında bir genç iken İslami faaliyetleri nedeniyle siyonistler tarafından göz altına alındı. 3 yıl sonra 1985 yılında tekrardan gözaltına alındı. Bu süreçte çok ağır işkencelere maruz kaldı. Fakat hiçbir şekilde inancından taviz vermedi.
1985 yılında cezaevinden çıktıktan sonra henüz 23 yaşında iken "Munezzemat el Cihad Ve'd Dava" adlı askeri ve siyasi oluşumu kurdu. Bu hareket 1987 yılında kurulan HAMAS'a entegre oldu. Sinvar'ın hareketi, HAMAS'ın "emniyet-güvenlik" birimi için bir temel oldu. 1988 yılında 2 işgal askerinin kaçırılıp öldürülmesinden sorumlu olması nedeniyle tekrar zindana atıldı. 1989 yılında toplam 4 müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sinvar, 22 yıl işgal zindanlarında kaldıktan sonra, 2011 yılında siyonist rejim askeri Gilad Şalit'in serbest bırakıldığı esir takasıyla direniş adına açılan yeni sayfanın en önemli karakterinden biri oldu. Daha önce siyonist rejime karşı direniş faaliyetlerine ayırdığı vakit sebebiyle evlenemeyen Sinvar, 2011 yılında Gazze Şeridi'nde evlendi. 2015 yılında ise ABD, Sinvar'ı “terör” listesine aldı. 2017 yılının şubat ayında HAMAS'ın Gazze Şeridi lideri olarak seçilen Yahya Sinvar, görevi HAMAS'ın üst düzey isimlerinden olan İsmail Heniyye'den devraldı.
Aksa Tufanı Süreci
Yıllar içerisinde Filistin'de, Gazze'de çok şey değişti. Direniş, önemli mesafeler katetti. Yahya Sinvar, bu dönemde askeri, siyasi ve lojistik anlamda çok önemli roller üstlendi. 7 Ekim 2023'te başlayan Aksa Tufan’ıyla beraber ismi çok daha fazla anılır oldu. Nitekim Aksa Tufanı Harekatı’nın mimarları arasındaydı.
Harekattan bir süre önce, "İnşallah gürül gürül bir tufan ile geleceğiz üzerinize. Bitmek bilmeyen füzelerle geleceğiz. Bitmek bilmeyen bir askeri tufan ile geleceğiz" diyen Sinvar, işgalcilere net bir mesaj veriyordu. Bu mesajı, HAMAS harekatının 35. kuruluş yıl dönümünde dile getirmişti. Sinvar'ın çok geç duyulan bu sözleri, Aksa Tufanı’nın yaklaştığına dair bir uyarıydı. Ve en nihayetinde 7 Ekim 2023 tarihinde bir şafak baskınıyla, siyonistleri şaşkına uğratmıştı.
Sinvar, Aksa Tufanı sürecinin başından şehadetine kadar bizatihi sahadaydı. Esir takası konusunda müzakerelere öncülük ediyor ve Gazze tünellerinden Kassam Tugayları Genel Komutanı Muhammed ed-Deyf ile Aksa Tufanı'nı organize ediyordu. Siyonistler sık sık onun hakkında Gazze'den çıktığına dair haberler servis ederek algı operasyonları yürütüyordu. Ama bunların hiçbiri gerçek değildi. Çünkü o, halkıyla birlikte büyük bir direniş örnekliği sergiliyordu.
Filistin cihadının liderlerinden olan Sinvar, İzzeddin el-Kassam'ın miras bıraktığı mukaddes davaya öncülük ediyordu. Hayatının neredeyse yarısını işgal zindanlarında geçiren Şehid Yahya Sinvar; Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın ve Filistinli esirlerin özgürlüğü için mücadelenin önemli bir karakteriydi.
Hareketin Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin 31 temmuz 2024'te uğradığı suikast sonucu şehid olmasının ardından bu kez HAMAS'ın siyasi büro başkanlığına seçildi. O da tıpkı selefleri gibi Kur’an hafızı idi.
Aksa Tufanı direnişinin yıldönümünde, takvim yaprakları 17 Ekim’i gösterdiğinde, Filistin cihadı bir liderini, bir komutanını daha Allah yolunda şehit verdi.
Şehid Sinvar, hareketin lideri olmasına rağmen cihad sahasında sıradan bir mücahid gibi işgalcilerle sıfır mesafeden çatışırken şehid oldu.
Şehid Lider Yahya Sinvar’ın mübarek kanı, direniş liderlerinin yatakta ölmediklerini, birer birer sahada bedel verdiklerini ve hayatı, ölümle inşa eden bir ruha sahip olduklarını bir kez daha ispatladı.
Filistin cihadının yakın zamandaki şehid lideri Yahya Sinvar oldu. Pâk kanı, direnişin sadakat ve cehdini misliyle artıracak, Kudüs’ün özgürlüğüne anahtar olacak ve Allah’ın vaadini tecelli ettirecektir.
Ey kahraman büyük mücahid!
And olsun elindeki asaya!
Yolun yolumuz, davan davamızdır!