Söz&Kalem Dergisi - Cihat Çevik
Kullarının hiçbir nidasını cevapsız bırakmayan ve Mucib olan yani icabet eden Allah (cc)’ın adıyla. Her daim ümmetini dua etmeye teşvik eden ve dilinden en güzel duaların döküldüğü iki cihan güneşi efendimize salat ve selam olsun.
Bu yazımda kulluğumuzun en önemli gereklerinden bir tanesi olan dua konusunu ele alacağız. Öylesine önemli bir konu ki, Rabbimiz (cc) bir ayeti kerimede, “Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var.” buyurmuştur. Bu ayetin anlamına değinecek olursak özetle şunu söyleyebiliriz; duaya değer vermeyen bir kimse, Allah-u Teâla’nın katında değersizdir. İnsanın duaya verdiği önem nispetinde değeri artar veya azalır.
Bir başka ayeti kerimede Rabbimiz (cc) yine şöyle buyuruyor; “Bana dua edin; duanıza icabet edeyim.” Burada çok açık bir şekilde görülüyor ki, Rabbimiz (cc) her türlü günahımızı görmezden gelerek, istisnasız bütün dualarımıza icabet edeceğini buyuruyor.
Uzun süre dua ettim ama hiçbir kabulünü görmedim diyenler olabilir. Ancak Rabbimizin (cc) dualarımıza icabet etmesi bizim her isteğimizin harfiyen yerine gelmesi anlamına gelmez. Çünkü bizim hayır olarak görüp istediğimiz şeyler, bazen bizim için hayır olmayabilir. Bu açıdan bakacak olursak Rabbimizin (cc) icabeti bize daha hayırlı bir kapıyı açması olarak tecelli edebilir.
Nice hastalıklara şifa olmuştur dua, nice dertlere derman. İmkânsızlıkları mümkün hale çeviren yine dua olmuştur.
Bir tövbe kapısıdır dua. Hazreti Âdem’in kalbine ilham edilen ve Havva annemiz ile birlikte affedilmelerine vesile olan duayı hatırlayalım: “Rabbimiz (cc), biz nefsimize zulmettik. Eğer sen bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen hüsrana uğrayanlardan oluruz.”
Peki kıymetli kardeşlerim, Rabbimizin (cc) bu yakarış karşısında icabeti sizce nasıl olmuştur? Buyurun, Rabbimizin (cc) kelamına kulak verelim; “Sonra Âdem, Rabbinden öğrendiği sözlerle Allah'a yalvardı, tövbe etti, Allah da tövbesini kabul buyurdu.” Gördünüz mü kardeşlerim Rabbimizin (cc) rahmet ve mağfiretini.
Hazreti Eyyub (as)’da şifa oluverdi dua. Tüm bedenini öylesine kaplamıştı ki, hastalık sırası kalbine gelmişti. Kalbinin zikirden gafil kalacağı korkusuyla şöyle nida etti Allah(cc)’a sabır peygamberi Hz. Eyyub (as); Ey Rabbim, gerçekten de bana bir zarar dokundu. Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin.
Bu yakarışa da Rabbimizin (cc) icabeti, Hazreti Eyyub’un (as) hemen yanı başında oluşan, şifa ve esenlik dağıtan bir gölcükle gelmişti. Evladı olmayan Zekeriya’ya Yahya, bir yardımcı isteyen Musa’ya, kardeş Harun oluvermişti dua.
Hasılı, helal ve temiz olan bütün özlemlere, duadır vuslat.
Son sözümüz şudur; dert etmeyin dua edin.