Söz&Kalem Dergisi - Ali Murteza Titiz
“Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Rum Suresi, 21)
İnsanoğlunun tüm uğraş ve çabası genel olarak bir miktar kafa rahatlığı içindir. Bir çocuğun çok küçük yaşlardan itibaren zorlu işlere ya da eğitimlere tabi tutulması, akranları ile sürekli olarak bir yarış ve mücadelenin içerisine konulması yahut yüksek beklentilere maruz bırakılması hep sonraki yıllarda sahip olacağı birkaç yıllık kafa rahatlığı ile nedene bağlanmıştır. Hem bu hal sadece çocukluk yılları için geçerli değildir. Bir ömür boyu mal-makam kazanma hayalleri de hep sonrasında yaşanması muhtemel bir dönem kafa rahatlığı içindir. Neredeyse bütün insanlık için durum, tarih boyunca bundan ibaret olmuştur. Lakin bu dünyada, bu anlayışın başarı sağladığı pek görülmemiştir. Neticede bu dünya imtihan dünyasıdır ve burası gerçek manada bir kafa rahatlama yeri değildir. Sıkıntılar, sorunlar, yani kafayı ağrıtacak şeyler hep var olagelmiştir. Hem bundan dolayıdır ki biz Müslümanlar kafa rahatlığını bu dünyada arayan kimseler değiliz. Şöyle ki; bizim ana gayemiz bu dünyada yüce Rabbimizi memnun ettikten sonra gerçek kafa rahatlığına erişeceğimiz cennetlere gidebilmektir.
Lakin fani dünyanın bütün bu acı hakikatine rağmen, yüce Rabbimizin adeta cennetten numuneler olarak bizlere bahşettiği ve kendileri ile bir nebze de olsa da bizlere kafa rahatlığı hissettirdiği nimetler vardır. Şüphesiz ki bunların başında iyi bir evlilik gelmektedir. Hem iyi bir evlilik vesilesi ile insan, dünyalara değişmeyeceği anlar yaşayabilmektedir. Sevgilinin bakışında, evladın gülümsemesinde ve nihayet olarak annenin kokusunda kaybolmak gibi… Bütün bunlar insanı bir nebze de olsa buralardan yani fani dünyadan alıp götürmekte, sonsuz olanı, huzuru hissettirmektedir. Elbette iyi bir evlilik sadece bu ve benzer anlardan ibaret değildir. O başlı başına bir “anlık kafa rahatlama merkezidir”. Doğru teknik ve yöntemlerin kullanıldığı bir evlilikte, insanın anlık olarak kafasını rahatlaması mümkündür. Dışarının bütün stresi ile boğuşan erkeğin, zihnini yenileyerek sekinet bulduğu yerdir iyi bir evlilik. İçerinin bütün yorgunluğunu taşıyan kadının, kalbini yenileyerek sekinet bulduğu yerdir iyi bir evlilik. Her şeye rağmen tatmin olunabilen yerdir, iyi bir evlilik. Hem buna delildir ki yüce Rabbimiz, kendilerinde huzur bulalım diye kendi türümüzden bizler için eşler yarattığını belirtmiştir.
Elbette bütün evliliklerin iyi birer evlilik olmadığı ve neticede birer “anlık kafa rahatlama” merkezlerine dönüşmediği herkesin malumudur. Hatta bazen evlilikler zaten ağrıyan kafayı daha da ağrıtabilmektedir. Dert üstüne dert, sıkıntı üstüne sıkıntı, stres üstüne stres olabilmektedirler. Hem bazen evlilikler öyle bir hal alırlar ki artık huzursuzluğun merkez üssüne dönüşmektedirler. Zaten fani dünyanın acı hakikati, kafa rahatlığına müsaade etmemektedir. Üstüne bir de sekinet, huzur ve deşarj merkezleri olması gereken evliliklerin tam tersi bir hal alması, hayatları maalesef birer cehennem provasına dönüşebilmekteler. Nihayetinde durumun böylesi bir hale gelmesinin, yani evliliklerin iyi değil de kötü evliliklere dönüşmesinin çok farklı nedenleri vardır. Bunların başında maddi geçimsizlik, sorumlulukların yerine getirilmeyişi, sadakatsizlik ve vefasızlık gibi nedenler sayılabilir. Bütün bunlar önemlidir ve yerine göre birer birer incelenmelidir. Lakin iki neden vardır ki neredeyse bütün evlilikler için geçerlidir. Bunlar sırasıyla sevgisizlik ve merhametsizliktir. İşte buna delildir ki yüce Rabbimiz, sekinet ve huzurun hâkim olduğu evliliklere sevgi ve merhamet bahşettiğini ifade etmiştir.
Bir tür hoşlanma, hoşnut olma ve yakınlık duyma hali olan sevgi, eşleri ve neticede evlilikleri bir arada tutan en önemli kuvvettir. Buna göre eşler sevgi ile birbirlerine ve hayata bağlanmaktadırlar. Bugünlerini sevgi ile süslemekte, yarına dair planlarını da sevgi ile kurmaktadırlar. Hiçbir şeylerine bile sevgiyi katmaktadırlar. Ötelere boş ve anlamsız bakışları bile sevgi ile güzelleştirmektedirler. Yan yana olduktan sonra her şeye bir çiçek böcek kondurabilmektedirler. Hal böyle olunca fani hayatın sıkıntıları anlık olarak giderilmekte ve hem kafa rahatlığı hem de huzur yakalanabilmektedir. Dünyaların kazandıramayacağı bir dinginlik hali sağlanabilmektedir. Nihayetinde eşlerin iç aleminde bir sürü karışık duygu iç içe geçmektedir, lakin huzur belirgin olarak hepsinin üzerine sinmiş gibidir. Bu halin yüzyıllar boyu devam etmesi istenmektedir. Lakin burası dar-ı imtihan olan dünyadır. Hem bilinenin aksine sevgi çok çabuk bir şekilde artıp azalabilmektedir. İnsan insandan çok çabuk soğuyabilmektedir. Hele hele insanın kalp kırabilen bir varlık olduğu hesaba katılırsa! Açıktır ki artık sevgi iyi bir evlilik için artık yeterli değildir.
İşte tam da burada merhamet devreye girmektedir. Bir tür acıma ve hoş görme hali olan merhamet, sevginin artık yetmediği durumlarda evliliklerin iyi birer evlilik olarak kalabilmelerini sağlamaktadır. Çünkü insan nakıs ve aciz bir varlıktır. Eksik de kalabilmekte, hata da yapabilmektedir. Öyleyse eşlerin birbirlerinden mükemmeli beklemelerinin manası da yoktur. Hem sorumlulukların yerine getirilmesi hukuki bir meseledir ve bazen bu kuralları tatbikte eksikler yaşanabilmektedir. Kadın bazen yemeği ocakta unutabilmekte, erkek de bazen yeteri kadar para kazanmayabilmektedir. İşte böylesi durumlarda eşlerin birbirlerine merhamet göstermeleri gerekmektedir. Bir tarafın sorumluluğunda diye eller yükün altından çekilmemelidir. Karşılıklı hoş görülmeli ve eksiğin/hatanın ivedilikle nasıl ortadan kaldırılabileceğine dair çözümler üretmelidir. Ellerinden hiçbir şey gelmiyorsa aralarındaki sevginin hatırına noksanlıklar görmezden gelinmelidir. Hem böylece sevgi de bulunduğu seviyeyi koruyabilecektir. Hem merhamet sahibi olmak, birbirimizi insan olarak görebilmektir. Böylece sevgi ve merhametin birlikte bulunduğu evlilikler vesilesi ile bir miktar kafa rahatlığı gelebilecek, bunların birlikte bulunduğu evler de cennetten birer köşeye dönüşebilecektir.
Yüce Rabbimiz evli olan tüm kardeşlerimizin evlerini birer kafa rahatlama ve huzur merkezi kılsın. Bekar kardeşlerimize de en kısa zamanda hayır ve huzur üzerine evlilikler nasip etsin. Âmin