Kendi idrakimden bir parça yansıtmak istiyorum buraya; Rabbimden dileğim kelimeler göğüslere varıncaya kadar istikamet uyarınca şifa olsunlar.
İnsanoğlunun en temel gereksinimlerinden biri olan suyun kıymetini her sene belirli bir ayda tekrar tekrar öğrenir ve şükrünü eda ederiz.
Bilindiği üzere de şeriat "suya giden yol" demektir. Allah Teâla’nın biz kullarını yeryüzünde kendi halimize bırakmadığını hayatı anlamlandırmaya başladığımız günden itibaren müşahede ederiz. Zaten kendi varlığı ve çevresini anlamlandırma uğraşısı kişiyi dinin sınırlarına getirir.
Allah, kullarına merhametinin bir gereği olarak bu anlamlandırmada elçilerini nasip ediyor ki, elçiler de insanlara suya giden yolu gösteriyor.
Tabi bilindiği gibi her su insana hayat bahşetmiyor. Özellikle kişinin vicdanını çığlık çığlığa bıraktırmaya götüren her davranış yani günah kişiyi sarıp tekrara itiyor ve kişiyi "tuzlu su" içiyormuş gibi doyurmuyor. Nefisleri bulandırıyor. İşte bu noktada Allah'ın elçilerinin hayat bahşeden suyu nasip ettiği yolun kıymeti bir kez daha anlaşılıyor.
Hayat denen freni patlak otobüste, bir yerlere tutunmadan ayakta duramıyoruz. Çok şükür ki Allah'ın ipi hidayet nuruyla bulunabiliyor. İnsan hayatının devamı için gerekli olan suyun tadı da fıtrat süzgeciyle ayırt edilebiliyor.
Milyar liralar harcanıp da inşa edilen camilerin etrafında fahiş günahların işlenmesinin yadırganmadığı bir zaman diliminde, kişinin karmaşasını dindiren, Allah'ın içimize bahşettiği fabrika ayarlarının adıdır; fıtrat. Hz. Peygamber (sav)'in şeriatı üzerine çıktığımız bu anlamlandırma sürecinde fıtrat süzgecinin sırat genişliğine vesile olduğunu " Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir." (Rum-30) ayeti kerimesinin emriyle kavrıyoruz.
Seni huzuruna kabul edip kendi kelimelerini tekrar edebilme şerefini bahşeden Rabbinin senin ısrarla tuzlu su içme inadı haricinde senden mahrum bırakmadığı bir lütuf olan fabrika ayarlarına tutunmayı ihmal etme. Dünyada bir sürü davranış gösterebilme iradesi ile karşı karşıya kalan sana diyebileceğim Allah'ın hoşnutluğu ve düşman olan şeytanın senden muradını ona vermemek şeklinde kodlayabilirsin çoğu şeyi.
Sözlerimi bitirirken fıtrat üzere kalanlara en kalbi muhabbetlerimi iletiyorum. Allah yolundan caymayı caydırsın selam ve dua ile.
Söz&Kalem - Muhammed Hüseyin AZAK.