Söz&Kalem Dergisi - Ömer Arslan
Gel
Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir Kudüs yapar
Adam baba olunca
İçinde bir Kudüs canlanır
Anneler ve Kudüsler / Nuri Pakdil
Tüm kurumları Avrupa'dan almak hastalığına tutulalı beri, tarihimizi okumaz olduk. Kendi tarihine yabancı kuşaklar yetişti Türkiye'de. Geçmişle aramıza bir Avrupa setti inşa ettik. Ve hiç utanç da duymadık bu setti inşa ederken.
Batı Notları / Nuri Pakdil
Asıl bu çağda, Tanrı'nın 'öldürüldüğü' savlanan bu çağda çıkıyor Tanrı gerçeği ortaya. Anlıyoruz ki o 'ölmedi', 'öldürülmedi'. İnsan öldürüldü sürekli bu çağda. Ölümler o denli yoğunlaştı ki göremez olur gibi olduk Tanrı'yı. Sürekli bir korku içinde insanlık… Neden korkuyoruz, hepimizin bir korkusu var, söyleyelim ıssızlıklarda bunu kendi kendimize. Tanrısızlıktan korkuyoruz. Tanrı'ya inanmadan hangi insancıl değer kalıyor savunulacak? ... Benim bilinç kaynağımı Tanrı oluşturuyor çünkü. O'nsuz bilinç kaynağım kuruyor benim, anlamsızlaşıyorum ben.
Biat / Nuri Pakdil
Güçlü toplumlar, geleceklerini kurtarmak için geçmişlerini acımasızca eleştirmekten kaçınmazlar, zayıf toplumlar güncel sorunlarla yüzleşmekten ve geleceğe adım atmaktan kaçmak için geçmişlerini müdafaa ederler.
İslam Medeniyetinde Anayasal Kriz / Eş Şankıti
Olgun, kendine hâkim, öylesine ki
Ne yoksulluk korkutur onu, ne ölüm, ne zindan; Tutkulardan sıyrılmış, şereflere gözü tok; İçine kapanmış toparlanmış, yalın bir küre olmuş. Pürüzsüz yuvarlanır bir başına, tarihe tutamak vermeden, hiç yenilmeden…
Denemeler / Montaigne
Tanrı'nın iradesine tam olarak teslim olmayı arzulamadıkça ve inandığım şey için dimdik ayakta durmadıkça "Tanrıyı seviyorum" diyemezdim. Eğer "gerçek dini" yaşamak istiyorsam bunu göstermeliydim aksi hâlde riyakâr olurdum.
Teksas’tan Hakikate Yolculuk / Najla Tammy Keplerepler
"Yuvayı yapan dişi kuştur." Bir millet kadından yıkılır ya da kadından yükselir. Kadınların erkekler üzerinde tesiri çok fazladır. Kadın şaşarsa çocukların ve erkeklerin şaşması da peşi sıra gelir. Kadınlar kendi kıymetlerini bilmeliler ve halkı yönlendirmedeki güçlerinin farkına varmalılar. Kadınlar hayır yahut şer güçleriyle cemiyete yön verirler. Bu güç şer yöne çevrilmişse bu, ailenin ve sosyal yapının çöküşü demektir.
Sevmek Bu Kadar Güzelken / Sema Maraşlı
Evladım! Bu davanın büyük bir dava olduğunu biliyorsun. O kadar değerli ki, layık olmak ve bedel ödemek gerekiyor. Bunun için de en değerlilerimizi ve en azizlerimizi feda etmeliyiz.
Duyduğuma göre bana görünmek istememişsin. Evladım! Seni eve götürmek için gelmedim. 11 evladımın zekâtını vermeye geldim. Evlatlarımın içerisinden seni İslam'ın zekâtı olarak tayin ettim.
Çağdaş Mekke İdil / Mehmet Emin Özmen
Mücadele: yalnızca insan nefsinin alışık olduğu ortam, seviye ve şartlarda verilmez. Bir davanın mücadelesi, mücadele verenlerin seçim ve tercihlerine bağlı değildir. Dava için mücadele verecekler, dava mücadelesinin şartlarına tabidirler. Bu mücadelenin şartlarını, seviyelerini, ortamlarını ise davanın kendisi, yani yaşama geçirme süreci belirler. Bir işe girişirken işin gerekleri ve sorunları görülüp hesaplanmalıdır. İşleri enine-boyuna ince hesaplardan geçirmek gerekir. Bunun için günü birlik olmamak, uzağı görmek ve ileriyi düşünmek kararlı gidişin esaslarındandır...
Adanmışlar / Ömer Saruhan
Konya Cezaevinde, vaktiyle Bursa hapishanesinde bulunmuş, Nâzım Hikmet'i gayet iyi tanıyan mahkûmlardan biri anlatmıştı: Ben Bursa'da iken mahkûm arkadaşlardan biri komünizmi merak eder. Doğru Nâzım Hikmet'in yanına gider. Sorar Nâzım Hikmet'e: "Ağabey, komünizm nedir?"
Nâzım, cebini göstererek: "Sok elini buraya" der. Mahkûm çekinerek sokar. Ne kadar para varsa al! der Nâzım. Mahkûm alır. İki yirmibeş kuruşluk varmış. Kızıl şair, 25 kuruşluklardan birini ona verir, birini kendisi alır: İşte, der, komünizm budur. Bu hareket mahkûmun hoşuna gider. Nâzım Hikmet'le lâubali olmaya başlar. Bir gün elini cebine sokuverir. Bakar ki iki elli liralık var. Birini Nâzım Hikmet'e verir, birini kendi almak ister. Fakat komünist şair dehşetli kızar, adamı yanından kovar ve elli lirayı zorla alır. Bu hadiseyi dinledikten sonra, meğer dedik, komünizm ne kadar da ucuzmuş: Olmuşu 25 kuruş.
Gülünç Hakikatler / Osman Yüksel Serdengeçti