Söz&Kalem Dergisi - Ömer Arslan
Bu dünyada bir Müslüman için kâfirlerin düdüğüyle yatıp kalkmak zilletinden daha büyük bir zillet olamaz. Eğer Müslümanlar olarak Allah Teâlâ’nın hor ve hakir kıldığı ve hayvanlardan da aşağı durumdaki bir kâfirin, hangi seviyede olursa olsun Müslümanlara emretme mevkiinde bulunmasından içerimiz kan ağlamıyorsa, bu durum bize giran gelmiyorsa, bizi dilhûn etmiyorsa, uykularımızı kaçırmıyorsa imanımızı iyi bir kontrolden geçirmek zorundayız.
Cihad-Zikir Ayrılmazlığı / Mehmet Göktaş
Dikkat edilirse genelde belâlar peygamberlerin üzerinde daha çok görülür. Bunları Allah'ın velî kulları izler. Artık bundan sonra derece derece belâ gelir. Yani insanın îmân derecesi ne kadar yüksekse, belâ da ona göre gelir, insan buna göre imtihan olunur. Çünkü belâlar ve imtihan, aslında insanın kalbini Yüce Allah'a yöneltir. İnsanın Yüce Allah'a muhtaç olduğunu, O'na yalvarıp yakarması gerektiğini anlatır. Bu duyguyu vererek, insanı, Allah'ı unutmaktan meneder.
Dua ve Zikir / İmam Gazali
Yüzümüzü bu tarafa çeviriyoruz, kıblemizdir diyerekten, gönlünüzü çevirebiliyor muyuz arkadaş? Gönlümüz her türlü masiva ile dolu. Bir namazı acaba üç mü kıldık, dört mü kıldık, okuduk mu, okumadık mı haberimiz bile olmadan "Esselamu Aleyküm" diyerek namazdan çıkıyoruz. Bu nasıl iş? Kıblemiz yok, yüzümüz dönmüş, gönlümüz dönmemiş. Asıl hüner gönlü Allah'a çevirmektir. Gönlü Allah'a çevirmek de "Allah" demekle olur.
Zikrullahın Faydaları / Mehmet Zahid Kotku
İsrail oğullarından biri Allah'a hitap etmiş: "Ne günahlar işledim, ne sapıklıklar yaptım beni cezalandırmadın!"
Allah onu peygamberine vahyetmiş: "Git de, ona de ki, ben kendisine en büyük cezayı verdim ama farkında değil; ondan duayı ve gözyaşını kestim!"...
Aynadaki Yalan / Necip Fazıl Kısakürek
Gecenin derinliklerinde, kalbin, bütün meşgale ve eğlencelerinden uzak kaldığı anlarda, kişinin okuduğu Kur’ân, nefse ağır ve vücuda yorucu gelse bile, daha etkili olur ve kalbe yerleşir.
Gece İbadeti / Abdulhakim Yüce
“İki yıl önceki çatışmalarda sol kolunu kaybetmişti. Şimdi de sağ bacağı alınmıştı. Fakat buna rağmen gülümsedi ve İsrail'e karşı mücadele ederken birkaç uzvunu feda etmiş olmaktan gurur duyduğunu söyledi..."
…
“Bugünden sonra sadece Hamas'ı destekleyeceğim. Hamas, öleceğim güne kadar Hamas. Gazze'nin zavallı halkını, bizleri destekleyenler onlar, sadece onlar..."
Gazze’nin Gözyaşları / Mads Gilbert
Bir gönül insanı eve geldiğinde oğlunu üzgün görür ve ona bu durumun sebebini sorar. Oğlu konuşmak istemez. Gönül insanı evden geri çıkar. Bir kurt postu bularak üzerine giyer. İçeri girip, ellerini havaya doğru kaldırıp -tıpkı bir kurt gibi- ulumaya başlar. Oğlu, babasının bu hâline bakıp gülmeye başlar.
Gönül insanı, "Evladım, gördün mü," der, "Kurt, aslında ürkütücü bir hayvan ama sen kurt postunun arkasında babanın olduğunu bildiğin için korkmadın. Üstelik gülümsedin. İşte bütün dertlerin arkasında da Rabbinin olduğunu bil ve daima güven içerisinde ol."
Genç Dervişin Teselli Koleksiyonu / Mecit Ömür Öztürk
Ne kadar garip! Bütün insanlar öleceğini bildiği halde mutlu olmayı becerebiliyorlar.
Hayal Meyal / Tarık Tufan
İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür
İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür
Ölüler dini değil, sende bilirsin ki bu din
Diri doğmuş, duracak, dipdiri durdukça zemin
Safahat / Mehmet Akif Ersoy
Daha önemlisi kalbimizin manâ yönüdür. Önseziler, kalbimizin manâsından aktarabileceğimiz en net çizgilerdir. Bir olayı önceden sezmek ya da geleceğe ait bazı algıların ifadesi demek olan önseziler, hemen hemen herkesçe fark edilebilen inkârı imkânsız bir gerçektir. İşte kalbin bu manevi hususiyeti insanın en bilinmez, anlaşılmaz yanıdır. İnancın merkezinin kalp olması da ondaki bu hususiyetin bizlere bir başka anlatım şeklidir. Kalp bu özelliği ile aklın ve düşüncenin kavramakta güçlük çektiği gerçekleri süratle sezer.
Kur’an Mucizeleri / Haluk Nurbaki