Filistin-İsrail çatışması, Siyonist çetelerin Filistin topraklarının yüzde 78'ini ele geçirmesiyle, fiilen 76 yıl evvel (1948'de) başladı; aslında İngiliz mandası altındaki çatışmalar daha da eskiye dayanır. Çatışmanın durup dururken 7 Ekim'de HAMAS'ın saldırısıyla başladığını söylemek, ya bölge tarihine dair bilgisizliğin ya da ideolojik ön kabullerin ya da İsrail ağzıyla konuşmanın bir ürünüdür.
Gazze / Zahide Tuba Kor
Filistin davası; basit bir toprak çekişmesi, coğrafya eksenli bir arbede değil. Yanına tarihi ve kültürü de çağıran bir iman meselesi, bir akide savaşı temelde. Bütün bir insanlık adına söz alan, bütün mustazaflar için kurban veren bir çabalar bütünü aynı zamanda.
Kızıl Kapı / Kollektif
Çincede kriz sözcüğü iki alt simgeden oluşur bunlardan biri "tehlike" diğeri de "fırsat" anlamına gelmektedir. Eski Çinliler bile en karanlık koşulların aydınlık bir yanı olduğunu biliyorlarmış; arayacak cesaretin varsa...
Ferrari’sini Satan Bilge / Robin Sharma
Maalesef Hıristiyan misyonerlerin cirit attığı Müslüman ülkemizde, dindar ile dinciyi, din ticareti yapan ile dine hizmet etmek isteyeni aynı kefeye koyan bir yobaz/laikçi anlayış vardı. Kur'an ayetlerine yahut dinî bilgilere, İncil cemiyetlerine tanınan haklar kadar bile hak tanınmayan bu ülkede din eğitimi hep problem olmuştur...
İki Darbe Arasında / İskender Pala
Olması gereken, kutsallığı ve uğuru sadece ve sadece âlemlerin Rabb'i olan Allah'ın belirledikleriyle sınırlı tutmak ve sadece Efendimiz'in (sas) beyanları çerçevesinde söylenenlerin gereğini yerine getirmektir. Eğer kutsallık meselesinde haddimizi aşarsak "uğurlu günüm, uğurlu kolyem, uğurlu sayım" gibi birtakım seylere uğur yüklemek, onlardan medet ummak gibi bir yaklaşım içine girersek bu, farkına varmadan 'Ebreheleşmek' olur...
Mina Mektebi / Muhammed Emin Yıldrım
Yirmi bir yıldır en ağır itham ve eziyetlerle horlandığı ve son sekiz senesinde bir kez üç günlüğüne umre yapmasına izin verilecek kadar dışlandığı şehri, on bin kişilik orduyla teslim aldığı sırada Hz. Peygamberimizin sergilediği şahsiyet... Ne bir kin ve nefret var ne intikam ne rövanş hırsı…
Veda Hutbesi / Muhammed Yazıcı
Bizdeki cemaat düşmanlığı, bir Yahudi oyunudur. Yahudiler, hiçbir işlerini tek başlarına yapmazlar. Onlarda her iş topluca planlanır ve yapılır. Yahudiler, düşmanlarının kendi silahlarıyla donanmasını istemediklerinden bizi sürekli cemaat kültüründen uzaklaştırmak için çaba gösteriyorlar. Basın ve yayın aracılığıyla Müslümanlar aleyhine propaganda yapıyorlar.
Müteahhit / Abdulkadir Turan
Evladım! Bu davanın büyük bir dava olduğunu biliyorsun. O kadar değerli ki, layık olmak ve bedel ödemek gerekiyor. Bunun için de en değerlilerimizi ve en azizlerimizi feda etmeliyiz. Duyduğuma göre bana görünmek istememişsin. Evladım! Seni eve götürmek için gelmedim. 11 evladımın zekâtını vermeye geldim. Evlatlarımın içerisinden seni İslam'ın zekâtı olarak tayin ettim. Buraya bunu söylemeye ve bir ihtiyacının olup olmadığını öğrenmeye geldim. Zira apar topar geldiğinden ihtiyaçlarının olabileceğini düşündüm. Evlatlarımın zekâtı da olsan, ihtiyaçlarını karşılamak baba olarak benim vazifem." dedi.
Çağdaş Mekke İdil / Mehmet Emin Özmen
Çevresindeki olay ve gelişmeleri yönlendirmek çoğu zaman insanın takatinin üzerindedir. Ama bu olaylar odağında doğru bir duruşla, doğru yerde, doğru zamanda durabilmek insanın tercihine bırakılmıştır...
Öyle görünüyor ki dünya her geçen gün Müslümanlara daralıyor. Daha doğrusu daraltılıyor. Hiçbir şey, hiçbir dayatma ve baskı, bizi inancımızdan, Müslümanca yaşamaktan, şahsiyet ve onurumuzdan taviz vermeye ruhsat olmaz. Allah muhafaza böyle bir zillete düşersek Allah'a arz edeceğimiz bir mazeretimiz olmaz.
Kıskaç / Şehzade Demir
Allah’ım! Beni insanın dört büyük zindanı olan tabiat, tarih, toplum ve benlikten kurtar; öyle ki ey benim yaratıcım, sen beni nasıl yaratmışsan, ben de aynı şekilde kendi kendimin var edicisi olayım; bir hayvan gibi kendimi çevreye değil, çevreyi kendime uyarlayabileyim.
Dua / Ali Şeriati
İnsanlara içtimai ve sosyal meselelerde fetva değil bakış açısı verebilmeliyiz.
Bunu bize öğreten Allah Resulü (sav)’dür. Kur'an "Resulullah masumdur, kendi hevasından bir şey konuşmaz" diyor. Ama Allah-u Teâlâ olayın diğer boyutuna değinerek Resulullah'a "...İşlerinde onlarla istişare et... diye buyuruyor.
Onlarla istişare et ki devamlı parmak kaldırmaya alışmasınlar. Onlarla istişare et ki düşünmeye alışsınlar. Sen onlarla birlikte düşün, onlar da seninle birlikte düşünsünler. Olayın sonucunda karar alırken bütün hürriyet senin elindedir. Bir şeye karar verdin mi artık Allah'a tevekkül et."
Hizmette Verim ve Başarı / Fırat Nart