Söz&Kalem Dergisi - Müzeyyen Sena Titiz
Hakkın tavsiyesine sabrı ilave eden, kolaylığın sahibine hamd-u sena ile...
Ağır bir yorgunluk havası hâkim coğrafyamızda. Yaralar taze; gönüller kırgın, yürekler nâr parçasından bir katre. Bazı çocuklar rüyalarda büyüyecek, bazı hayaller ahiret günü gözleyecek. Zahiren boş bakan çok göz, lal olmuş binlerce dil. Mana aleminde ise hasret yüklü, acı köklü, vuslat umutlu pek çok kalp; bir fotoğraf ile can bulan, bir hatırayla nefes alan sayısız yaralı. Şimdi afetzedelerde yâr, yara, yaralı kısıtlanmaz bir yankıdır...
Diğer taraftan içli bir sızı sahipleri var. Çağın müzmin hastalıklarına duçar olmuş, ilaç kervanının yorgun yol gözleyenleri. Hayat çarşısının alışverişinde parasını nefsine kaptıran pişman müşterileri. Medyanın hipnoz ettiği, koltukların körelttiği, ekranı gökyüzüne tercih eden kullanıcı şikâyetleri. Kestiği kumaş defolu, kullandığı alet arızalı çıkan çaresiz yüz binlerin arayışı. Şimdi dar, darda, darlık etrafına güvenlik şeridi çekilemez bir büyüklüktedir...
...
Sevgili günlük, bugün Hicrî 1444 Ramazan 1
Hüzün oruç bozmaz dediler, empati de öyleymiş. İçimde yığın yığın üzüntü, hınca hınç ağrı, dinmeyen bir sancı. Kendi ağrılarıma ayrı ümmetin yaralarına ayrı ağlamak istiyorum. Hatta kâinatta var olan her zerre için ayrı ayrı...
Mevlânâ İdris’in yakarışlarıyla imdat diliyorum;
Burası dünya ve biz artık çok sıkıldık.
Oyun bitti, zifiri karanlıkta belalar uçuşuyor.
Alıp başımızı sana gelmek istiyoruz
Sana gelmek
Sana gelmek, orada kalmak istiyoruz
Bu olanlar!
Çok şey şüphesiz
Ama vaktimiz kalırsa oturup düşüneceğiz
Geldik işte bunlar ellerimiz
Açılmış bak, bilirsin ne diye
Ki bilirsin, biz bu ellerle neler işledik
Açtık işte bunlar ellerimiz
Burası dünya
Şu biziz
Bunlar da ellerimiz
Öyle açık, öyle acemi, öyle boş
Öyle mahcup, öyle dalgın, öyle boş
Çok yürüdük yollar kayboldu yol bulduk sana geldik
Ne getirdin deme bize senden başka neyimiz varsa o bizim yokumuzdur
Geldik işte bunlar ellerimiz
Bunlar da ellerimizin büyük boşluğu
...
Bir yara bandı mevsimi daha geldi, bir avantajlı paket daha. Maliyeti düşük, ödeme bedeli hesabınıza geri yatırılan bir ay. Tek dileği fısıltısını duymamız. Şifa, bereket ve afiyet tırları ile yola çıktığı bu yolda gelirken bizi, onu bekler görmek istiyor. Geldiği ilk andan itibaren dalga dalga şifa dağıtıyor, huzur devriyesi yapıyor. Gittikçe tuhaflaşıp değişen insanlığa Kur’an izlencesini hediye ediyor. Ki onunla yolumuz aydınlansın, sorunlarımız giderilsin ümitlerimiz yeniden yeşersin.
Bu noktada şehr-i Ramazan; Dağılan hâlet-i rûhiyelere ihya, kalplere ferahlık, nefislere ihtardır. Zorluklar karşısında tevekkül merciisini bildiren bir talimdir. Kur’an tilaveti ile geceyi ibadetle geçirmeyi düzenli yapabilme alıştırmasıdır. Zemmedilmiş ahlaklardan uzak, empati besini ile biz merkezcilik kazanmaktır. Rağbet ödemesine oranla rahmet servisi yapan manevi bir restorandır. Bu restoranda geçerli kart keyif değil keyfiyettir.
...
Sevgili günlük bugün Hicrî 1444 Ramazan 15
Hilalin görünmesine karanın görünmesi gibi sevinmek nasıl da güzel bir duygu, içimde gemi yolculuğunda sahili gören kimsenin sevinci var. Coşkun bir sesle “Hilal göründü, hilal göründü. Kurtulduk, kurtulduk!” diye söyleniyorum ara sıra. Şimdi yolu yarıladık Elhamdülillah, anladım ki maharet eski Ramazanları özlemek değil de eskide var olan Ramazan’ın tadını geri getirme mücadelesi vermekmiş. Gariptir, her zamane zamanından müştaki, zaman da zamanelerden...
Ve fark ettim de dünyayı insan için imar eden güç, insanı zorluklarda da yalnız bırakmıyor. İftar ezanı ile bizi ferahlatan el-Müyessir, musibet anında da “hasbunallahu ve ni’mel vekil” ayet-i celilesi ile manevî bir yakınlık kazandırarak kimse yoksa bile ben varım ya kulum diyor. Zannediyorum ki bana düşen O’na giden yolların en güzel izcisi olmak.
...
Aynı zamanda oruç; Sabır enjekte eden takviye ilaçtır. Açlık; gözlere basiret sağlayan nurdur. İftar vakti; Cennete nail olabilmenin ümit ve heyecanını yaşatan provadır. Dua; yerden ve gökten, etraftan ve insandan gelebilir imtihana karşı güvenlik şerididir. Tilavet; kulakların, dilin ve kalbin zikir ile silkelenişidir. Teravih; birlik ve beraberlik içinde en âli kudrete yönelmenin duruluğudur. İbadet ise; bu ay içinde bire bin verilen hesapsız kazanç olanağıdır. Tüm bunların bileşkesinden azaptan kurtuluş müjdesinin ferahlığı vardır.
Câlib-i dikkattir, Hz. Resulullah sallallahu aleyhi vesellem; Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır."¹ diye buyurmuştur. Yani oruç; Allah'ın cemâli ve rahmetine giden köprüdür. O halde Ramazan; Rağbet ve Rahmet ayıdır.
...
Sevgili günlük bugün Hicrî 1444 Ramazan 30
Bayram gününe merhaba, Ramazan ayına elveda demenin vakti geldi. Nedense içimde hüzün ile mutluluk bir arada yaşanıyor. Bu merhem misali ağrılarıma şifa olan ayın gidecek olması üzüyor, diğer taraftan da iyileşmiş bir şekilde hayatımı idame etme bayramını yaşıyorum. Sonra dönüp kendime şunu soruyorum, Evet sen; sahil görünmüş karaya varılmıştı ama acaba sen kurtuldun mu? Belki de tüm mesele bu...
Şimdi bana düşen, bu mevsimin beni âbâd ve ihyâ etmesi için meydanı çara, çakala ve nefis tuzağına bırakmama ahdidir. Yakarışlarım neticesinde yaşadığım serin afiyetin hakkını vermektir. Ramazan havasını hayatımın her anında var etme mücadelesi vermektir. İlahi, galip et, mağlup kılma.
Bu bayram şöyle bir bayram olsun Rabbim;
Mevlâ bizi afvede / Gör ne güzel ıyd olur
Cürm ü hatalar gide / Bayram o bayram olur
Merhamet ede Rahîm / Dermanı ver Hakîm
Lutfede lutf-i Kadîm / Bayram o bayram olur ²
...
İdrak ve ihya edilmiş bir Ramazan ile ömür boyu bayram yaşamak duasıyla...
¹(Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163)
²Alvarlı Efe Hz.